Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Görüşmeleri Ağustos'un 23'üne kadar bitirebilecek misiniz" sorusuna, "Siyasette 24 saat bile uzundur. Netice alınmak istendiğinde yeterli süre de bulunabilir. Önemli olan Türkiye'nin hükumetsiz kalmaması" yanıtını verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "(MHP ile görüşüleceği iddiası) Hiçbir tarafla teması kesmeyeceğimizi en başında söyledim. İhtiyaç hasıl olduğunda görüşülür. Tabloyu biraz değerlendirdikten sonra onu da biraz düşünebiliriz. Herkesin bu süreçte elini taşın altına koyacağı bir süreç yaşıyoruz. Ben de hükumeti kurmakla görevli olduğum için her şeyi yaparım" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e "Devlet Şeref Madalyası" tevcih töreninin ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resepsiyon verdi.
GAZETECİLERİN SORULARINI CEVAPLANDIRDI
Resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Davutoğlu, koalisyon görüşmelerine ilişkin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir açıklama yapmadan kendisinin bir açıklama yapmasının doğru olmayacağını ifade ederek, mutabık kalınan hususun tekrar bir araya gelmek olduğunu söyledi.
7 HAZİRAN SEÇİMLERİ VE BEKLENTİLER
Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye'de son derece yüksek tansiyonlu bir sürecin beklendiğini, koalisyon görüşmeleriyle birlikte son derece medeni, seviyeli, karşılıklı olarak birbirini anlamaya çalışan, birbirini rencide etmemeye özen gösteren bir sürecin yaşandığını belirterek, bunun memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
DEĞERLENDİRME
Koalisyon görüşmelerini yürüten heyetlerin sunduğu raporları Kılıçdaroğlu ile değerlendirdiklerini, görüşmenin ardından da Haluk Koç ve Ömer Çelik'in yaptığı açıklamaların liderleri de bağladığını dile getirenDavutoğlu, bunların, çerçevesi liderler tarafından çizilmiş açıklamalar olduğunu belirtti.
Başbakan Davutoğlu, "Bir süreç yürürken üzerinde kesin hükümlerle konuşmayı doğru bulmam. Bu görüşmelerde önümüzü görmek isteriz. Süremiz de çok değil ama 'Perşembe günü şu saatte, şöyle tarihi bir açıklama bekleniyor' gibi bir durum da olmaz. Hükumet kurmak için çalışmalar yürütülüyor" diye konuştu.
Bir gazetecinin, Pazartesi günü MHP ile görüşme olacağı iddiaları ve MHP'den randevu istendiği söylentilerini dile getirmesi üzerine Davutoğlu, "Hiçbir tarafla teması kesmeyeceğimizi en başında söyledim. İhtiyaç hasıl olduğunda görüşülür. Tabloyu biraz değerlendirdikten sonra onu da biraz düşünebiliriz. Herkesin bu süreçte elini taşın altına koyacağı bir süreç yaşıyoruz. Ben de hükumeti kurmakla görevli olduğum için her şeyi yaparım" dedi.
"SİYASETTE 24 SAAT BİLE UZUNDUR"
Davutoğlu, "Görüşmeleri Ağustos'un 23'üne kadar bitirebilecek misiniz" sorusuna, "Siyasette 24 saat bile uzundur. Netice alınmak istendiğinde yeterli süre de bulunabilir. Önemli olan Türkiye'nin hükumetsiz kalmaması" yanıtını verdi.
SİYASİ TANSİYON
Bir gazetecinin, yaşanan terör olaylarının ardından toplumda karşılıklı bir gerginliğin, ayrışmanın olduğunu ifade etmesi üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:"Şu anda siyasette çok büyük bir gerginliğin olduğunu düşünmüyorum. Siyasette bir diyalog var, karşılıklı konuşmalar var. HDP dışında Türkiye'de şu anda siyasette gerginlik anlamında bir şey yok. Onun da sebebi bu terör olayları karşısında ikircikli bir tavır takınmaları. İkircikli bir tavır takınmaları, 'kınayın' diyoruz... Eş Başkan silahların bırakılması çağrısında bulundu ama bir milletvekili de Adana'da polisimizi şehit eden teröristin cenazesinde olmadık laflar ediyordu. Terörü, teröristi yücelten laflar ediyordu. Terör operasyonları bağlamında Türkiye'de çok geniş bir mutabakatın olduğunu düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'nu da Sayın Bahçeli'yi de aradığımda tam destek beyan ettiler. Şu ana kadar da HDP dışında terör operasyonlarına dönük olarak olumsuz fikir beyan eden ya da bunu bir gerginlik sebebi gibi gören kimseye rastlamadık. Burada HDP yalnız başına ve ciddi bir muhasebeden geçmesi gerekiyor. Demokratik bir platformda faaliyet gösterdiğini söyleyen bir siyasi partinin alması gereken tavrı alması lazım."
"PERŞEMBE GÜNÜNÜ GÖRMEMİZ GEREKİR"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, koalisyon görüşmelerinde ciddi emek sarfedildiğini, farklı siyasi akımların birbiriyle yaptığı en yoğun görüşme silsilesinin bu dönemde yaşandığını anlatarak, bu görüşmelerden nasıl bir sonuç çıkacağına iki partinin genel başkanı ve yetkili organlarının karar vereceğini söyledi.
Davutoğlu, "Perşembe gününü görmemiz gerekir ama bu sürecin kendisi bir sonuç üretmiştir. O da Türkiye'de siyasi taraflar çok farklı siyasi geçmişlerden, kökenlerden geliyor olsa bile iyi niyetle yaklaşıldığında çok iyi bir iletişim ortaya konabiliyor. Bu bile başlıbaşına önemli bir sonuç. Çok samimi bir emek var ortada. Eğer o emek üzerine biz dün akşam 'oldu' ya da 'olmadı' diye bir şeyle ayrılsaydık o emeğe saygısızlık olurdu. Perşembe günü bu süreç daha da netleşecek. Önemli olan bir şey üretmek değil, üretilen neyse onun kalıcı ve süreklilik arzeden niteliğe dönüştürülmesidir" değerlendirmesinde bulundu.
TÜM TERÖRİST GRUPLARA KARŞIYIZ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin bölgedeki terörist grupları desteklediği yönündeki iddiaların “hiçbir temeli olmayan, adaletsiz bir suçlama” olduğunu söyledi.
Başbakan Davutoğlu, İngiliz yayın kurumu BBC’nin Ortadoğu Editörü Jeremy Bowen’ın Suriye ve Irak’taki gelişmelere, bölgesel terörle mücadeleye ve hükümet kurma çalışmalarına ilişkin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu, “Türkiye, DAEŞ’i ya da DAEŞ’le ilişkili hiçbir grubu hiçbir zaman desteklemedi. Türkiye, Suriye’den gelen 2 milyon insana özgürlük alanı sunuyor. Bu mültecileri biz kabul ettik. Şu anda terörist grupların ve Esed rejiminin bedelini ödüyoruz. Sorumsuz bazı çevreler bizi sanki terörist grupları destekliyormuşuz gibi suçluyorlar. Türkiye için diğer bütün ülkelere olduğundan daha fazla tehdit oluşturan DAEŞ’e, Suriye ve Irak içerisindeki tüm terörist gruplara karşıyız” ifadelerini kullandı.
Bowen’ın Türkiye’nin El Nusra ya da El Kaide bağlantılı herhangi bir grubu destekleyip desteklemediğini sorması üzerine Davutoğlu, “Hayır, asla, asla. Biz sadece Esed’in katliamlarından kaçanlara, kimyasal silahlardan, varil bombalarından kaçanlara destek verdik. Türkiye’ye karşı hiçbir temeli olmayan, adaletsiz bir suçlama bu. Bu konuda eğer elinde bir kanıtı olan varsa bunu masaya koymalı” dedi.
Suriye’den kaçan mültecilere ilişkin olarak Davutoğlu, “Bu bizim üzerimizde büyük bir yük. Son dört yılda bu mülteciler için yaklaşık 6 milyar dolar harcadık ve kimse bize yardım etmiyor. Sadece Birleşmiş Milletler’in bazı birimlerinden küçük yardımlar geliyor. Türkiye’ye yardım etmektense, Türkiye sanki bu mültecilerin sorumlusuymuş gibi eleştiriliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:“Tüm bu Suriye krizinin mağduru Türkiye’dir. Bu katliamların durdurulması için uluslararası toplumdan güçlü bir karar çıkmadı. Suriye’de 300 bin kişi öldürüldü. Bunlar insan. Eğer uçuşa yasak bölge oluşturulmuş olsaydı, güvenli bölge oluşturulsaydı bu olmazdı.”
Uçuşa yasak bölge oluşturulması için Türkiye’nin çaba göstermeye devam edip etmeyeceğine ilişkin soruya Başbakan Davutoğlu, “Deneyeceğiz. Bizim duruşumuz bu. Biz bunu güvenli bölge olarak adlandırıyoruz. Hem DAEŞ’ten, hem de Suriye rejiminden uzak, sivillerin öldürülme ve saldırıya uğrama korkusundan uzakta olacakları bir bölge” yanıtını verdi.
Davutoğlu, güvenli bölgenin ABD ve uluslararası toplumla ortaklaşa oluşturulabileceğini kaydetti.
Bowen’ın Türkiye’nin Suriye’ye asker gönderip göndermeyeceği yönündeki sorusuna Davutoğlu, şu yanıtı verdi: “Bence şu anda kimse bölgeye asker göndermek istemiyor. Eğer Suriye’deki ılımlı güçler yeterince kuvvetli olursa Türkiye dahil diğer ülkelerin asker göndermesine ihtiyaç duyulmaz. Burada önemli olan ülkedeki ılımlı Suriyelilerin desteklenmesidir. Bu nedenle onları güçlendirmeliyiz. Eğer Türkiye’nin çıkarlarına, ülkemize karşı bir tehdit varsa, Türkiye’ye kim saldırırsa saldırsın tabi ki tüm gücümüzü kullanacağız. Türkiye’ye saldıranları cezalandırmak için bazen hava gücümüzü, bazen de diğer güçlerimizi kullanacağız.”
TÜRKİYE’NİN DURUMU
Türkiye’nin terör örgütü PKK ile mücadele ettiğini belirten Davutoğlu, "Eğer El Kaide İngiltere'ye saldırırsa, bunun İngiltere ile El Kaide arasında savaş olduğunu söyleyemezsiniz. Bu bir terör saldırısıdır. Hiçbir hükümet, ne Avrupalı, ne de Amerikalı demokratik hükümetler, halkı meşru bir hükümete karşı başkaldırıya çağıran bir gruba müsamaha göstermez" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, 7 Haziran seçiminin son derece başarılı bir şekilde gerçekleştiğini kaydederek, "Çünkü katılım oranı yüzde 85 idi. Mecliste ise temsil edilen seçmen yüzde 95 oldu. Bu çok yüksek bir katılım ve yüksek bir temsiliyet" dedi.
Bowen'ın AK Parti'nin genel seçimde destek kaybettiğini belirtmesi üzerine Davutoğlu, "Evet, ancak aynı zamanda yüzde 41'le biz en büyük partiyiz. Bize en yakın parti yüzde 25'te. Bu, 16 puan fark demek" diye konuştu.
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "AK Partisiz seçenek yok. Yeni hükümette kesinlikle yer alacağız. Başka alternatifler de bulunuyor ancak şu anda ana muhalefet partisi CHP ile görüşmeler yürütüyoruz. Dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte uzun bir istişare ve görüşmede bulundum. Siyasete yeni bir yaklaşım vakti geldi. Yeni hükümetin kurulması için mümkün olan her şeyi yapıyoruz. Yeni bir hükümet kurmalıyız."