ELAZIĞ (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Terör başta olmak üzere kronik sorunları kardeşlik ruhuyla dayanışma halinde aşacağız'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ Havalimanı yeni bölüm binaları ve diğer tesislerin açılış töreninde yaptığı konuşmada, ''Terör örgütünün topu bir tek şehidimizin tırnağı etmez. Ama şunu da cümle alem bilsin ki millet olarak bu mücadelenin bedelini ödemekten bugüne kadar çekinmedik, bundan sonra da çekinmeyiz. Kimse bugün arkasına aldığı, destek bulduğu mihraklara güvenip bu millete efelik taslamaya kalkmasın. Şimdi de ne o maşalara, ne de o maşaları kullananlara bu milletin asla boyun eğmeyeceğini bu kararlı duruşuyla bu aziz millet açıkça göstermiştir'' dedi.
Başbakan Erdoğan, ''Terör örgütünün son dönemde izlediği stratejilerin hepsi boşa çıkarılmıştır. Ne halkımız bu örgütün provokasyonlarına gelmiştir. Ne de kırsalda bir karış toprak üzerinde hakimiyet kurabilmişlerdir. Bunlar dezenformasyondur. Bu beyhude bir uğraştır. Boş bir çabadır. Terörün şiddetin silahın devri kapanmıştır. Bu yollarla netice alınmadığı bugüne kadar görülmüştür. Bundan sonra da görülecektir. Türkiye demokrasi ve özgürlükler konusunda 10 yıl öncesinin, 30-50 yıl öncesinin karanlık dönemlerini geride bırakmıştır'' diye konuştu.
Elazığ Havalimanı'nı en modern şekilde halkın hizmetine sunduklarını belirten Erdoğan, ''Elazığ Havalimanı biz göreve geldiğimizde 46 bin yolcuya hizmet veriyordu. Şimdi 550 bine yaklaştı. Bu rakamlar çok daha yukarıya çıkacak. Az önce terminal binasına girince milletim adına gururlandım. Türkiye'de uçakla seyahat etmeyi bir ayrıcalık, parası olanlara imtiyaz olmaktan biz çıkardık. Hava yolu halkın yolu olacak demiştim. Biraz sonra vereceğim rakamlarla bunu göreceksiniz. 2002 yılında ülke genelinde tarifeli sefer düzenlenen havaalanı sayısı 25'ti. Bugün 48 havalimanına tarifeli sefer düzenleniyor. Artık her vatandaşımız uçakla seyahat edebiliyor. 2003 yılında toplam 34 milyon 443 bin olan yolcu trafiği geçtiğimiz yıl 117 milyon 347 bine ulaştı. Artık benim halkım uçaklarla seyahat ediyor. Aynı şekilde karayoluyla seyahati de güvenli ve konforlu hale getirdik. 6100 km bölünmüş yol vardı. 10 yılda 15 bin 529 km bölünmüş yol yapıp vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. 6 ilimiz birbirine bağlıyken bugün 74 ilimiz bölünmüş yol ağıyla birbirine bağlı. Bunun yanında köy yolları otobanlar hızlı trenler ülkemizde ulaşımı eziyet olmaktan çıkardı. Artık her vatandaşımız ister başka şehre gitmek için ister köyünü ziyaret etmek için yola çıksın hızlı bir şekilde ulaşımını sağlayabiliyor. Gençlerimiz o günleri bilmiyor olabilir. Bu sıkıntılı günleri çileli günleri unutmayalım. 10 yıl öncesi ile bugünün mukayesesini yapalım. Şu anda sahip olduğumuz imkanların kıymetini ancak bu şekilde daha iyi anlayabiliriz. Nereden nereye geldiğimizi çok iyi görmeli çok iyi değerlendirmeliyiz'' dedi.
Konuşmasında, terör konusuna da değinen Erdoğan şunları söyledi: ''Bir terörle mücadelede verdiğimiz bir canı dünyalara değişmeyiz. Terörün şiddetin silahın önü kapanmıştır. Kimsenin bu yollarla bir şeyler elde edemeyeceği anlaşılmıştır. Bunların hedefi benim Kürt kardeşlerimin hukukunu savunmak değildir. Öyle olsaydı içinde yavrularımız varken okula molotof atmazdı. Bunların vaat ettiği kandır. Geçenlerde okuldan öğretmenlerimizi kaçırdılar Iğdır’da. Terör örgütünün eylemlerine doğrudan ya da dolaylı destek veren ülkelerin bu silahın bir gün kendilerine doğrultulacağını bilsinler.
Geçmişte kamu hizmetlerinde görülmüş olan eksikler başka bir şey. Kamu hizmetlerinin yetersizliği konusunda Balıkesir’le Mardin’in bir farkı yoktu. Geçtiğimiz 10 yılda bu konudaki asırlık ihmalleri telafi ettik. Biz terörle mücadelede ve hakların kısıtlanmasında geçmişte yanlışlık yapıldığını söyledik. Hukuksuzlukları gideriyoruz. Hukuk devleti ilkesinin bütün kurumlarıyla işler hale gelmesini sağladık. Bu güzel ülkemizde işlerin artık geçmişle mukayese edilemeyecek kadar iyi yürüdüğü ortada. Silahla kanla hiçbir makul kabul edilebilir talep olmaz. Terör örgütü bunun farkında olduğu için çözüm çabalarımızı boşa çıkarma gayreti içinde. Biz anlatarak konuşuyoruz, onlar silahla konuşuyor. Biz sorunu demokrasiyle çözme gayretindeyken onlar terör eylemlerini arttırarak, gerçek gayelerini arkalarındaki efendilerini ortaya çıkarıyorlar. Elindeki silahını vatandaşıma yöneltmiş olan hiç kimse asla mazur gösterilemez. Elinde silahı olan karşısında benim güvenlik güçlerimi bulur, bulacaktır. Teröristlerle kucaklaşanlarla bizim konuşacağımız hiçbir şeyimiz yoktur. Biz demokratik ortamda her şeyi çok açık net herkesle konuştuk. Bölücü terör örgütünün parlamentodaki uzantısı söz ve yetki sahibi değildir. Onlar sadece maşadır. Bugüne kadar bu konuda iyi niyet görmedik. Tek derdimiz Türkiye’yi terör belasından kurtarmak. Ülkemizin ayağındaki terör prandasını sürüklemek değil ondan tamamen kurtulmak istiyoruz. Bölge halkının artık yeter diyerek bölge halkına direniş göstermesiyle bu dönem sona eriyor. Terör eylemleri sebebiyle daha fazla hak sahibi olmuş tek bir kişi bile gösteremezsiniz bana. Bugün bütün teşviklere rağmen Güneydoğu Anadolu’ya yatırımcı gitmiyorsa bunun tek sebebi terördür. Terör belasını estirenler çok rahat. Onlar burada yatırım yapılmasını istemiyor. Biz iş makinaları yakılmasına rağmen inşaata devam ediyoruz. Terör ve teröriste rağmen bu Hakkari’deki havaalanını yapacağız. Terör ile demokrasi bir arada yaşayamaz. Şırnak’ta havalimanı yapıyoruz. Orada da aynı şey oluyor; Senin derdin ne? Hizmet istemiyor musun? Ey Kürt kardeşim bu teröriste tavrını koy ve oralar da abad olsun. Onlar seni insan yerine koymuyor. Ama biz seni seviyoruz. Bunların zaten Yaradanla ilgisi yok. Yeri belli bu teröristlerin. Bunlar Zerdüşt. Kendileri anlatıyor. Yezidilikten bahsediyorlar. Yezidi de olsa teröre bulaşmadığı sürece insan insan olduğu için yine değer veririz. Ama bunların böyle bir derdi yok. Terörle kalkınma bir arada olmaz. Terör ve terörden beslenenlerin kendisine saltanat düzeni kuranları aradan çıkardığımızda geride çözemeyeceğimiz bir sorun kalmayacak. Biz diyoruz ki milli birlik ve kardeşlik''.
Seçme ve seçilme yaşıyla ilgil Erdoğan şunları kaydetti: '18 yaş seçme yaşı. Daha önce seçilme yaşı 30’du. Mücadelemizi verdik bunu 25’e indirdik. Şimdi 25’i gelin 18’e indirelim diyoruz. Ana muhalefet de MHP de buna karşı çıkıyor. Bakıyorsun bir MHP’li biri tarafında 18 yaşındaki genci alıyor, ve utanmadan sıkılmadan o gençlerimizle dalgasını geçiyor. Bu bir defa çok büyük bir seviyesizliktir. Benim dedem Fatih o yaşlarda bir çağı kapatıyor, bir çağı açıyor. Biz diyoruz yok biz yapamayız. Şu anda AB üyesi ülkelerin 12’sinde seçme ve seçilme yaşı 18. 8’inde 21. Diğerlerinde 25. CHP ne yaptı? Baktı ki AK Parti ısrarlı. ’21 yapalım’ diyor. Seçme de 18’i kabul ediyorsun da niye ona seçilme hakkını vermiyorsun? Ufuksuzluk çok kötü bir şey. 18 yaşındaki insana seçilme hakkını verildiğinde her 18 yaşında olan gelip de Parlamento’da şu yarışta olacak diye bir şey var mı? 80 yaşındaki insanlar geldiler bu ülkenin yönetiminde bulundular, onlara eyvallah. Genç dinamik gece gündüz koşacak olana hayır diyorsun. Gençlerimizi haklarına sahip olmaya, burada irade sahibi olmaya davet ediyorum''.