‘Evlâd-ı Fatihân’ın İzinde’ sözlü tarih

E.MEHMET YILMAZ
ERZURUM (İHA) - Tarihte “93 Harbi” olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı sonrası yaşanan büyük göç üzerindeki sis perdesi aralanıyor.
Türk tarihinin en dramatik dönemlerinden biri olan ve “93 Harbi” olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası gerçekleşen zorunlu göç büyük bir bilimsel çalışmaya konu oldu. Sakarya Üniversitesi, TÜBİTAK, TİKA ve TRT ortaklığında başlatılan projeyle, Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en büyük “sözlü tarih” çalışması gerçekleştirilecek.
Sorumluluğunu Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Serdar Özdemir’in üstlendiği projede, Osmanlı-Rus Savaşı sonrası çok geniş coğrafyaya dağılan Türkler’in gözünden yaşadıkları acı tecrübeler çok yönlü olarak incelemeye alınacak. Proje sorumlusu Yard. Doç. Dr. Serdar Özdemir, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası yaşanan acıların yeterince araştırma konusu yapılmadığını belirterek, çalışmanın tarihin bilinmeyen bir dönemine ışık tutacağını söyledi. Yard. Doç. Dr. Özdemir, “Bu büyük proje için Türkiye’nin en önemli kurumları bir araya gelerek işbirliği yaptı. Proje kapsamında Balkanlar, Kırım, Kafkasya bölgelerinde zorunlu göçe tabi tutulan insanlarımızın izlerini takip etmeyi amaçlıyoruz. Göç etmek zorunda kalan ‘Evlâd-ı Fatihân’ın gözüyle yaşanan bu dramın insana dair hikâyesini anlatmaya çalışacağız” dedi.
Proje çerçevesinde 50 bölümlük bir belgesel ile albüm kitap hazırlanacak. Elde edilen belge, fotoğraf ve eşyalar ile gelecek nesillere büyük göçü anlatacak bir “göç müzesi” kurulacak. Bunun yanında zorunlu göç nedeniyle yurtlarından edilen insanların gerçek hikâyelerine dayanan birden fazla sinema filmi senaryosu hazırlanacak. Sakarya Üniversitesi ve TÜBİTAK’ın bilimsel desteğinde gerçekleştirilecek projede, TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) yurt dışındaki göçmenlere ulaşılmasını, TRT ise sözlü tarih çalışmasının kayda alınarak belgesele dönüştürülmesini sağlayacak. Proje sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Serdar Özdemir, Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek projenin tarihin unutulmaya terk edilmiş bir dönemiyle ilgili gerçekleri gelecek nesillere aktaracağını söyledi.