Sayın Başkan, böyle öfkelenmeye hiç mi iç gerek yok.Diğerleri gibi sizin bütçeniz de bu ülkenin bütçesinden ödenmektedir.Sizin bütçeniz başka bir ülkenin bütçesinden mi ödenmektedir kiböyle kızıp öfkeleniyorsunuz?
Acaba sizin bütçenizin bir mahremiyet karinesi mi vardır ki buna sığınıyorsunuz?
Bu millet çalışacak üretecek kazanacak birileri de milletin bütün bu değerlerini, bu millete hesap vermeden kendi parası gibi, istediği gibi, harcayacak ve kullanacak öyle mi?
Halbuki demokrasilerde halk her konuda söz sahibidir.
Halbuki, demokrasilerde herşey şeffaf ve saydamdır. Vatandaşın parasının nereye, nasıl ve ne kadar harcandığını bilmesi gerekir. Çağdaş ve modern ülkelerde bu hep böyledir.
Eğer bir ülke, kendi kurumlarını denetleyemiyorsa o ülkede hukuktan ve demokrasiden bahsedilemez.
Zaten yaptığınız çok bir şey de yok.Alışılmış,klasik devlet zihniyetinde gidiyorsunuz.Şu anda sizin bütçeniz 10 bakanlığın bütçesinden büyük.Sağlık ve Enerji Bakanlıkları,sıra ile 3 milyar,500 milyon TL,Enerji Bakanlığı3 milyar TL.Sizinki ise 4.630 milyar TL'dir.Camiyi vatandaş yaptırır,ısınma,elektrik,su ve diğer giderlerini vatandaş karşılar, camileri Vakıflar onarır ve tamir eder,siz de bu bütçeyi har vurup harman savurur,
vatandaşa layıkıyla hizmet edemezsiniz.
Rüşvet,su-i istimal,fuhuş,içki,ahlaksızlık,
dinin reddettiği envai türlü haramlar alenen işlenir,devlet bölünme noktasına gelir,siz bütün bunların karşısında hiç bir şey yapamazsınız.Evi camiye yakın olan imam,terlikle camiye gelir ve eve terlikle gider,imam ve müezzinler ticaretle uğraşır,camilerin kapısını bir ticarethane gibi açıp kaparlar.Siz bunlarla vatandaşa din hizmeti sunduğunuzu mu zannediyorsunuz?Bu milletin bu hale gelmesinde sizin vebaliniz çok büyüktür.Bugün bu ülkede Fil Suresi'ni,"Elemterâ" değil de "Elemtere" okuyan onbinlerce imam var.Din hizmetini yapamıyorsunuz.Geçende bir cami imamı,Cuma günü vaazda,Hadis'i yanlış okudu dedi ki"Sevgili Peygamberimiz,bir cenaze namazına katılana (aynen yazıyorum)bir kıraat,cenazeyi mezarlıkta teşyi edene de iki kıraat sevap verilir. Bir kıraat sevap,
Cebel-i Nur kadardır." Halbuki bu kıraat
değil,ölçü anlamına gelen,dirhemin onaltıda
birini ifade eden eski bir ağırlık ölçüsü
anlımındaki" kırat"dır.Kıraat ise namazda kıyam halinde iken Kur'an'dan en az bir ayet okumaktır.Hadis'de bahsedilen dağ ise
Nur Dağı değil,Hira Dağı'dır.Ne yazık ki birçok imam,halen dünyanın kendi etrafında döndüğünü bilmemekle,Nur Suresi'nin 44. ayetinden bî-haberdirler.Daha neler neler...Mesela Erzurum'da bir Hizmetiçi Eğitim Merkesi olduğu halde,burada çok iyi uzmanlar olduğu halde,15-20 müezzinin dışında, Sabah ezanını Saba,Öğleyi Rast,
İkindiyi Hicaz,Akşamı Segah,Yatsıyı Uşşak,
Cuma içi ezanı bazen Hicaz,bazen Rast bazen de Hüseyni makamında okuyan bir tane müezzin bulamazsınız.Neden bunlar kendilerini sürekli yenilemiyorlar?Neden bunları takip etmiyorsunuz?Bir çok camide beş vakit ezanı tam olarak okuyan bir müezzine rastlayamazsınız.Neden bunlar görevlerini ihmal ederler? Aldıkları para helal mıdır? Bizim, cennet-mekan Solakzâde Hazretleri 1958 yılında yani ölümünden iki yıl önce "Eğer bu ülkedeki din adamları görevleri bihakkın yapsalar bu millet bu halde olmaz" buyurarak sizin görevinizi tam olarak yapamadığınızı,taa o zaman tespit ve teşhir etmiştir.Acaba o mübarek insan bugün kalksa size ne der? Sayın Başkan bu 80 yılda, tüm kurumlar az çok kendilerini yenilediler ve halka iyi hizmet etmekteler.
Üniversiteler, okullar, hastahaneler vb.Ama sizde halen daha" TIK" yok.Bu aziz ve yüce TÜRK MİLLETİ'ne bihakkın dinini tam öğretiniz. Bir şeyler yapınız.Kendinizi yenileyiniz ve iyi hizmet ediniz.İslamiyet cami ve ev arasında gidip gelmek değildir.
Vatandaş paranızı veriyorsa sizi denetleyecektir.Görevini yapanda öfke yoktur.Görevini yapamayan kızar ve öfkelenir.Burası demokratik bir ülkedir.
Burası İran,Suriye,Irak değildir.Öyle
"kimsenin hakkı yoktur" diyemezsiniz.
Aklınızı başınıza alın ve ne söylediğinizi kulağınız duysun.Bu aziz Millet her kuruma sorduğu gibi size de hesap sorabilir.Hesap sorulmasını istemeyenler,görevlerini savsaklayanlardır.Göreviniz layıkıyla yapınız ve aziz Milleti bu durumdan kurtarınız.Selam ve saygılarımla.