Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde TOBB’un desteğiyle bu yıl 10’uncusu ANFAŞ Fuar Merkezi’nde düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) kapılarını açtı.
Açılışta konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 10 yıldır kurumsallaşarak ve etkisini daha arttırarak devam eden YÖREX’in bu yılki buluşmasının tüm katılımcılara hayırlı olmasını diledi.
Varank, fuarın yöresel ürünlerin markalaşması, ticarileşmesi ve korunması açısından sağladığı katkılarla bölgesel kalkınma politikalarına destek verdiğinin altını çizdi.
YÖREX’in, geçen yıl 207 binin üzerinde ziyaretçiye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Bakan Varank, turizmde bu yıl rekorlar kırılırken, bu fuarda da bir rekora imza atılabileceğini kaydetti.
Türkiye’nin verimli toprakları, tarımsal ürün çeşitliliği ve kendine özgü iklim yapısıyla zengin bir yöresel ürün potansiyeline sahip olduğunu işaret eden Mustafa Varank, “Biliyorsunuz kalkınma önce yerelden başlıyor. Biz de bölgesel kalkınma politikalarımızda, yerel inisiyatiflerin oluşumuna imkan veren ve bölgelere göre en ideal şekilde farklılaştırılmış stratejiler izliyoruz. Bu manada, yöresel ürünlerin tespiti, standartlara uygun üretilmesi, ticarileşmesi ve nesiller boyunca aslına uygun şekilde korunmasını, yerel kalkınma açısından bakımından önemli buluyoruz. Bu sayede refahın tabana yayılmasına katkı sağlayacağımıza da inanıyoruz.”diye konuştu.
2 BİN 500 COĞRAFİ İŞARET BEKLEYEN POTANSİYELİMİZ VAR"
Coğrafi işaretli ürünlere de dikkat çeken Varank, coğrafi işaretin, toprağın, yörenin imzası olduğunun altını çizdi. Alınan tescillerin bulundukları bölgeye, cezbedici ve merak uyandırıcı bir nitelik kattığına değinen Varank, “Coğrafi işaretler mevzuatı 1995’te yürürlüğe girdiğinde bu konu, bağlı kuruluşumuz Türk Patent ve Bakanlığımız personeli dışında, hemen hemen hiç kimse tarafından bilinmeyen bir husustu. O günlerden bugüne, tüm paydaşlarımızla birlikte farkındalığı artırmak adına çok çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. Bugün itibariyle 454 tescilli ürünümüz var. Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yaptığı özenli ve yoğun çalışmalar sayesinde tescile sahip olmayan hiçbir ilimiz bulunmuyor. Elbette bunlarla yetinmek niyetinde değiliz. İşlemleri halen devam eden 429 başvurunun yanı sıra, yaptığımız ilk değerlendirmelere göre 2 bin 500 civarında potansiyel coğrafi işaretimizin olduğunu biliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
“KALKINMAYA GÜÇLÜ DESTEK VERİYOR”
Bu sayının zamanla on binlere çıkabileceğini bildiren Varank, “Tabi tescil sayısı kadar, tescillenen bu ürünlerin ekonomiye sağladığı katma değer de önemli. İtalya’nın 500’ün üzerindeki tescilli coğrafi işareti, ülke ekonomisine 12 milyar avronun üzerinde bir gelir sağlıyor. Bizim tescilli işaretlerimizin pazar payı ise, 2 milyar avro civarında. Dolayısıyla, tescilden sonraki süreçler olan, ticarileşme, markalaşma, ihracat ve gastronomi turizmi gibi politikalara daha fazla ağırlık vermemiz gerekiyor. Çünkü coğrafi işaretli ürünler güçlü bir pazarlama stratejisiyle birleştiğinde, yerel üretime, turizme, istihdama, kırdan kente göçün engellenmesine yani kalkınmaya çok güçlü bir destek veriyor” dedi.
“KALKINMA AJANSLARIN ÖVGÜ”
Kalkınma ajanslarının ürünlerin tanıtımı, markalaşması, envanterin çıkarılması ve kültürel mirasın kayıt altına alınmasına katkı sağladığını vurgulayan Varank, “Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansımız, coğrafi işaretli ürünlerden elde edilen geliri artırmak için 5 milyon liralık bir mali destek programı planladı. Program çerçevesinde, tescille kazanılan haklara ilişkin izleme ve denetim sistemleri kuracak, coğrafi işaretli ürünlerin ortak üretimi, satışı ve pazarlanması, bunların turizm değerine dönüşmesi gibi alanlarda proje destekleri verecek. Kalkınma ajanslarımızı bu alanda etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.”diye konuştu.
“YEREL DEĞERLER MARKALAŞMALI”
Coğrafi işaretli ürünlerin yurt dışında tanıtılması ve ihracatını önemsediklerini dile getiren Bakan Varank, “ Bunun için Türk Patent, Avrupa Birliği Komisyonu’yla işbirliği yapıyor. İlk aşamada sırada bekleyen 35 coğrafi işaretimizin AB’de hızlı bir şekilde tescilini hedefliyoruz. Bu tesciller tamamlandığında; hem oradaki kötüye kullanımı engelleyecek hem de ürünlerimizin kalitesini göstereceğiz. Bu arada dün medyada çok güzel bir haber vardı, belki dikkatinizi çekmiştir. Hepimizin vazgeçilmez lezzeti ‘simit’, Oxford İngilizce Sözlüğüne yeni eklenen kelimeler arasında yer aldı. Anlamına baktığınızda şöyle diyor:” Türkiye menşeili, pişirilmeden önce pekmez ve susamla kaplanmış halka şeklinde ekmek türü. İşte bizim aslında dünya literatürüne ekleyecek binlerce kelimemiz, hazinemiz bulunuyor. Biz Bakanlık olarak, Türkiye’nin yerel değerlerinin markalaşmasını sağlamak adına tescillerimizi ve bunların ticarileşmesini artırmayı hedefliyoruz. Türkiye, bölgesel kalkınmanın da vereceği destekle güçlü büyüme oranlarını yakalayacak” dedi.
"TÜRKİYE, ABD VE RUSYA’YI İSTEDİĞİ NOKTAYA GETİRDİ”
“Son dönemde pek çok uluslararası kuruluş ülkemize ilişkin büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti”diyen Bakan Varank, “ Faizler düşüyor, enflasyon düşüyor, kurda istikrarı yakaladık. Bir taraftan da bölgemizdeki tehditleri teker teker ortadan kaldırdığımız bir dönemden geçiyoruz. Barış Pınarı Harekatı bölgemizin güvenliğine ve kalıcı istikrarına çok büyük katkılar sağlayacak. Cumhurbaşkanımız dün Soçi’de Rusya Devlet Başkanı Putin’le uzun süren bir görüşme gerçekleştirdi. O görüşmenin sonucunda Türkiye-Rusya arasında tarihi bir mutabakata ulaşıldı. Türkiye, 9 Ekimde başlattığı Barış Pınarı Harekatı sayesinde yaklaşık 2 hafta içinde hem Amerika Birleşik Devletleri’ni hem de Rusya’yı kendi istediği noktaya getirmiş oldu.”dedi.
“TÜRKİYE’Yİ HEDEFLERİNE TAŞIMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bu tablonun oluşmasında milletin dualarını arkasına alan başta şehit ve gaziler olmak üzere kahraman Mehmetçiğin, istihbaratın, Suriye Milli Ordusu’nun büyük emekleri olduğuna vurgu yapan Mustafa Varank, “Elbette süreci kararlı duruşuyla bugünlere taşıyan Cumhurbaşkanımız, sahada ve masada kazanılan başarının asıl mimarıdır. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, iyi komutanlar sahada, iyi politikacılar masada, lider ise her ikisinde de kazanır. Yakın tarihin en büyük ihtilaf sahalarından biri olan Suriye’de, Türkiye aleyhine kurulan denklemleri tek tek bozan Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’yi hedeflerine taşımaya çok daha büyük bir şevkle devam edeceğiz. Biz Hükumet olarak, pozitif gündeme odaklanmış durumdayız. Önümüzdeki 4 yıllık seçimsiz dönem bize çok iyi bir fırsat sunuyor. Hedeflerimiz ve yol haritamız çok net. Türkiye’yi üretimle kalkındıracak, gençlerimize nitelikli iş imkanları oluşturacağız.” ifadelerine yer verdi.