“Yola gelüsen gelüsün, gelmezsen..."

AK Parti’nin Kastamonu mitinginde konuşan Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye’nin iyiliğini istemeyenlerin oyunları henüz bitmedi. Darbeyi bastırdık, ekonomik kriz üreterek, finansal kumpaslar kurarak üzerimize gelmeye devam ediyorlar” dedi.

Kastamonu Kuzeykent miting alanında halka hitap eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Başbakan Binali Yıldırım’a Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin ve partililer eşlik etti.

AK Parti’nin 16 yıldır aynı aşkla Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında hizmet verdiğini aktaran Başbakan Binali Yıldırım, “Hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Biliyorsunuz ben sizin dünürünüzüm. Ramazan’ınız mübarek olsun. Türk dünyası kültür başkenti Kastamonu’ya selamlar, sevgiler. Yeşil, güzel Kastamonu’ya selam olsun. Coşkunuzu, inancınızı, yol arkadaşlığınızı yürekten kutluyorum. Biz sadece Rabbimizin önünde eğiliriz, başka hiçbir gücün önünde eğilmeyiz. Bu güzel şehrin güzel insanları, Şeyh Şaban’ı Veli’nin torunları, hepinizi selamlıyorum. Bir selamımız da Şehit Şerife Bacı’ya selam olsun. Kastamonu, şehitler diyarı, kurtuluş mücadelesinde Çanakkale’de destan yazan yiğitlerin şehri. Bu topraklarda şüheda bereketi var. Şehitlerimizin mis kokusu var. Cennet kokusu var. Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin, mekânlarını cennet eylesin, gazilerimize hayırlı güzel ömürler nasip eylesin. Onların vatan aşkı bizim ilham kaynağımız. Bu ülkenin insanları, bu güzel topraklara, Anadolu topraklarına aşkla, sevdayla bağlıdır. İşte AK Parti 16 yıldır aynı aşkla, aynı şevkle Türkiye için liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında hizmet ediyor. Size milletin adamının Türkiye sevdalısı Cumhurbaşkanımızın selamını getirdim. Bizim siyasetimizde hizmet var. Bizim siyasetimizde eser var, emek var, değer var. Milletimizle kurduğumuz bağlar, temeli sağlamdır. Millet güçlü olursa biz güçlü oluruz. Milletin itibarı yükseldikçe biz görev yapmış oluruz. Hamdolsun, güçlüyüz. Çünkü yürüdüğümüz yolda millet bizimle beraber. Kastamonu bizimle beraber, ak kadınlar, ak gençler bizimle beraber. Kastamonu ilk günden beri bu yolda bizimle beraber yürüyor. Kastamonu AK Parti’ye hizmet eden Cumhurbaşkanına sahip çıkıyor. İstiklal mücadelesinde Mehmet Akif’e ev sahipliği yapan Kastamonu, bugün de İstikbal mücadelemizi veren Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkıyor mu? Kastamonu o gün olduğu gibi bu günde ülkesine sahip çıkıyor” diye ifade etti.

 “YOLA GELÜSEN GELÜSÜN, GELMEZSEN GENDÜN BÜLÜSÜN”

Başbakan Binali Yıldırım, Kastamonu halkının 24 Haziran’ı iple çektiğine de vurgu yaparak, CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’ye de Kastamonu şivesiyle cevap verdi. Başbakan Binali Yıldırım şöyle devam etti: “Size bugünlerden çok daha parlak bir geleceğin müjdesini getirdim. Hep beraber Kastamonu yeni bir tarih yazmaya var mısınız? Türkiye düşmanlarına, teröre, FETÖ’ye hak ettiği dersi verecek miyiz? Şu Tayyip Erdoğan gitse de Türkiye’de istediğimiz gibi at oynatalım diyen emperyalistelere, onlara işbirlikçilerine Osmanlı tokadını vuracak mıyız? Maşallah. Kastamonu hazırım diyor. 24 Haziran’ı iple çekiyor. Allah bu millete zeval vermesin. Allah Kastamonu’ya kara gün göstermesin. Tarihi bir dönemece geldik. Geleceğimiz için önemli bir karar vereceğiz. İnşallah 16 yıldır yazdığımız destana yeni bir destan ilave edeceğiz. Kastamonu tarih yazmayı bilir. Kastamonu ak kadınlar, bu sefer çıtayı daha yükseğe koyuyoruz. Vakit Kastamonu vakti diyor muyuz. Vakit Türkiye vakti diyor muyuz? Milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçiyor muyuz? Milletin partisi AK Parti’yi en güçlü şekilde meclise gönderiyor muyuz? Kastamonu’da 3’te 3 yapıyor muyuz? Maşallah. Bu iş bitmiş. Biz boşuna nefes tüketiyoruz, Kastamonu kararını vermiş. Güçlü meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye. Hedefimiz durmak yok, yola devam. Kastamonu, bak Kastamonu ne diyor. Muharrem İnce. ‘Yola gelüsen gelüsün, gelmezsen gendün bülüsün.’ Cumhur İttifakı milletin huzuru, devletin refahı, güvenliği için yola çıkmış bir ittifaktır. Cumhur ittifakı Yenikapı ruhunun devamıdır. 15 Temmuz’da alçaklara dersini veren, ay yıldızlı bayrakları indirtmeyen, ezanları dindirtmeyen, aziz Türk Milleti’nin ittifakıdır. Sizler bu meydanda ezana, bayrağa, demokrasiye, Cumhurbaşkanına sahip çıktınız. Hainlere diz çöktürdünüz. Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlere fırsat vermediniz. Ama Türkiye’nin iyiliğini istemeyenlerin oyunları henüz bitmedi. Darbeyi bastırdık ekonomik kriz üreterek, finansal kumpaslar kurarak üzerimize gelmeye devam ediyorlar. 24 Haziran’da Kastamonu bunların bütün oyunlarını başlarına geçirecek miyiz? İstikrar sürsün. Türkiye büyüsün. Cumhur İttifakının karşısında yer alanları dinliyorsunuz. Bu ülkenin, bu milletin hayrına yararını ağızlarından bir şey çıktı mı? Bunların derdi millete hizmet değil, ülkeyi daha ileri götürmek değil. Eğer le bir projeleri olsaydı şimdiye kadar çoktan anlatırlardı. Ilgaz tünelini yaptık diyebiliyorlar mı? 130 yıllık İnebolu limanını yaptık diyorlar mı? Kastamonu havalimanını yaptık diyebiliyorlar mı? Cide yolunu yaptık diyorlar mı? Diyemezler. Çünkü bunların işi laf üstüne laf koymak, AK Parti’nin işi taş üstüne taş koymak. Eser ,proje yapmak milletin gönlüne yollar yapmak."

“FETÖ’NÜN DIŞARIDAKİ SÖMÜRÜ ALANLARINA TİKA GEREKEN MÜDAHALEYİ YAPTIĞI İÇİN RAHATSIZ OLDULAR”

Başbakan Binali Yıldırım, şöyle devam etti: “Haklarını yemeyelim. Bunların bir projeleri var, yapılanı bozmak. Yıkmak, hizmetleri durdurmak. Milletin faydasına olan her şeyi yok etmek, kapısına kilit vurmak. Bunların başka hiçbir projesi yok. TİKA’yı kapatacaklarını söylüyorlar. TİKA dediğin şey 80 ülkede Türkiye’nin bayrağını taşıyan tarihi kültürel miraslarını ortaya çıkartan, yoksul, yardıma ihtiyacı olan Afrika ülkelerinde okul açan, kuyu açan, sağlık merkezleri açan, Mostar köprüsünü yapan, camileri kültür merkezlerini ihya eden Türkiye’nin Osmanlı’dan gelen eserlerini bir bir ayağa kaldıran TİKA’yı kapacakmış. Çünkü FETÖ öyle istiyor. FETÖ’nün dışarıdaki sömürü alanlarına TİKA gereken müdahaleyi yaptığı için rahatsız oldular. FETÖ’nün en sevmediği kuruluşu kapatmayı vaat ediyorlar. Kanal İstanbul’u kapatacağını söylüyor. Kanal İstanbul’a senin hayalin yetmez. Kanal İstanbul Türkiye’nin stratejik bir projesidir. Senin bu projelere gücün ve aklın yetmez. Bunun kararını millet verir, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan karar verir. Hızlı tren projelerine ne lüzum varmış, yerli otomobile ne gerek varmış. Başkalarının arabalarını alalım paralarını oluk oluk başkalarına aktaralım. Bu mu sizin milliyetçiliğiniz, vatanseverliğiniz. Bunların işi gücü yapılan işleri durdurmak, bozmak. Neden çünkü bunlar milletle aynı istikamette yürüyemiyorlar. Ayarları bozuk. Bu millet rahat yüzü görmesin, insanların yüzü gülmesin istiyorlar. Yıkmaya çalıştığınız, iptal etmeye çalıştığınız projeler bu ülkenin gurur projesidir. Yüz akı projesidir. Bu projeleri yıkmanız iptal etmenize Kastamonu izin verir mi? Milletimiz buna izin verir mi? Türkiye’nin Kastamonu’nun şahlanışına bunlar engel olabilir mi? Bunların esasında dönüp dolaşıp söyledikleri biri ayağını kaldırıyor öbürü basıyor. Söyledikleri tek şey var. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı indirmek. Tayyip Erdoğan olmasın da ne olursa olsun.”

“BU SEÇİMLER İKİ TARAFIN ARASINDA GEÇİYOR”

24 Haziran seçimlerinin iki taraf arasında geçtiğine vurgu yapan Başbakan Binali Yıldırım, bir tarafın ülkeyi ileriye götürmek için mücadele verdiğini diğer tarafın ise geriye götürmek istediğinin altını çizdi. Başbakan Yıldırım, “Bu seçimler aslında iki taraf arasında geçiyor. Birinci taraf ülkeyi kalkındırmak, Gazi Mustafa Kemal’in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin ötesine taşımak isteyen mili geliri artırarak milletin refahını mutluluğunu, daha da artırmak isteyenler. Çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın, erkeklerimizin, yaşlılarımızın geleceğini daha da umutla bakmak isteyenler. Sanayicimiz, çiftçimiz, esnafımız, emeklimiz, daha iyi şartlarda yaşasın diyenler. Savunma sanayimiz güçlensin, dışa bağımlılığımız azalsın diyenler. Güçlü, meclis güçlü hükumet diyenlerle bunların 7’den 70’e bütün vatandaşlarımız istifade etsin diyenlerdir. Bu grup AK Parti kadroları ve Cumhur ittifakıdır. İkinci taraf Türkiye’yi uçurumun eşiğinden alıp düze çıkartan Recep Tayyip Erdoğan iktidardan gitsin, yatırımlar dursun, projeler iptal edilsin, eski sisteme, eski günlere yeniden dönülsün, darbeciler, vesayetçiler, ihanet odakları yok edilmesin, milletin dediği olmasın diyenler. Türkiye küçük olsun bizim olsun diyenler. Bu ülke hep yerinde saysın diyenler. Kardeşim o devirler geçti. Türkiye kararını verdi. Bu millet, 16 Nisan’da karar verdi. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’ne ‘evet’ dedi. Kastamonu verdi bu kararı. İstiklal mücadelesinin kahraman şehri bu kararı verdi. Gelin siz de bu gerçeği görün, milletin yükselişine ayak uydurun. Yoksa bu rüzgar sizi de savurup atacak. Haberiniz olsun” ifadelerine yer verdi.

“BUNLAR SİYASETTE SU KAYNATMAYA BAŞLADILAR. DAHA YOLA ÇIKAR ÇIKMAZ MOTOR SU KAYNATIYOR”

Muhalefeti eleştiren Başbakan Binali Yıldırım, “Emin olun, bunlar siyasette su kaynatmaya başladılar. Daha yola çıkar çıkmaz motor su kaynatıyor. Bir yandan seçilirsek Cumhurbaşkanlığı Hukümet Sistemi’ni ortadan kaldıracağız diyorlar. Parlamenter, darbe üreten, kumpas ve vesayet üreten sisteme döneceğiz diyorlar. Bunlar geri vitese takmış durumda. Geriye giderken biliyorsun tehlike büyüktür. Boynunu büke büke gidersin. Boynun orada kitlenir kalır, fazla da yol gidemezsin. İleri gidersen gidebildiğin kadar git. Ama bir yandan da diyor ki ‘Eski sistemi getireceğim, seçilirsem’ diye bir ton vaat veriyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Parlamenter sistemde senin adın yok, yerin yok. Genel başkanları Cumhurbaşkanı adayı olamıyor. Parti kongresinde kendi rakibini sahaya sürüyor. Seçim beyannamesini Kılıçdaroğlu okuyor, vaatleri İnce söylüyor. Karar verin hanginiz Cumhurbaşkanı adayısınız. Buna karar verin. Hanginiz hükumet kurup ülkeyi yönetmeye talipsiniz. Bunların kafaları, hesapları karışık. İşleri zaten karışık. Bırakalım onlar kendi haline biz işimize bakalım, durmak yok yola devam. Kendi partisinin başına seçmedikleri adayı şimdi Türkiye’nin başına seçtirmeye çalışıyorlar. Olur mu bu, olur mu? Eğer çok değerliyse kendiniz niye seçmediniz. Niye millete seçmesini istiyorsunuz. Önce siz başa getirseydiniz, sonra da millet o zaman bunu değerlendirseydi. Bizim millet bu abudik gubidik işleri sevmez. Önce işe bakar, sonra söyleyene bakar sonra da kararını verir” diye konuştu.