Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Değirmenler Höyüğü tarihi aydınlatacak
Değirmenler Höyüğü tarihi aydınlatacak
Voleybolda Emniyet Müdürlüğü farkı
Voleybolda Emniyet Müdürlüğü farkı
Büyükşehir’den Şehir Hastanesi bağlantı yolu projesi
Büyükşehir’den Şehir Hastanesi bağlantı yolu projesi
EİT 2025 hazırlık süreci devam ediyor
EİT 2025 hazırlık süreci devam ediyor
Karayazı’da sağanak yağış sele dönüştü
Karayazı’da sağanak yağış sele dönüştü
HABERLER>TÜRKİYE
11 Ocak 2012 Çarşamba - 00:22

Erdoğan gündemi değerlendirdi

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bugün artık demokrasi, hukuk, milli irade adına bir arınma süreci yaşandığını vurgulayan Erdoğan, devlet algısını ve kurumsal itibarı düzeltecek bu sürecin demokrasi açısından umut verici olduğunu ifade etti.

Erdoğan gündemi değerlendirdi

MÜGE ÇEVİK (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanması ile ilgili olarak, "Yargı tarafından kesinleşmiş hüküm ortaya konmadan, kimseye suçlu muamelesi yapılmamalıdır. Aynı zamanda yargılananlar masum, yargılayanlar suçlu gibi siyasi yorumlar da yapılmamalıdır. Bir kısım davalarda ortaya konan iddialar, doğrudan demokratik rejimi, siyasi iktidarı alaşağı etmek gibi çok ciddi ve mutlaka açıklığa kavuşturulması gereken iddialardır. AK Parti'yi karalamaya yönelik girişimleri konu alan iddialar da demokrasimiz adına kesinlikle aydınlığa kavuşturulmalıdır" diye konuştu.
ARINMA SÜRECİ
Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Bugün artık demokrasi, hukuk milli, irade adına bir arınma süreci yaşandığını vurgulayan Erdoğan, devlet algısını ve kurumsal itibarı düzeltecek bu sürecin demokrasi açısından umut verici olduğunu ifade eden Erdoğan, "İşte 12 Eylül müdahalesi ile ilgili gelişmeler Müdahale sonrası, demokrasi de, sivil irade de siyasi partiler de askıya alınmış, binlerce insan türlü türü eziyetler görmüştür. Bu olayların yargının konusu olması, yanlış yapanlardan hesap sorulması milletimizin onlarca yıldır karşılık bulamayan büyük bir beklentisiydi. 30 yıl sonra yaptığımız Anayasa değişikliği sayesinde, bu darbe yargıya intikal etti. Soruşturma başlatıldı" diye konuştu.
DEMOKRASİ KARŞITI ZİHNİYETLE HESAPLAŞMA
"Bizim meselemiz kişilerle değil, demokrasi karşıtı bir zihniyetle hesaplaşmaktır" diyen Erdoğan, darbeci, vesayetçi anlayışla hesaplaşmadan, ileri demokrasiye ulaşma imkanı olmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Biz siyasi zeminde bu anlayışların yanlışlarını ortaya koyarken, yargı da kendi açısından hesap soruyor; olayları aydınlatmaya çalışıyor. Çeteler, mafya, darbeciler, diktacılar, andıççılar, eski Türkiye manzarasıdır. Yeni Türkiye artık ileri demokrasiyle, hukuk devleti anlayışıyla, sivilleşme ile şekilleniyor. Bugün memnuniyetle görüyoruz ki Türkiye'de demokrasi güç kazanıyor, millet iradesi güç kazanıyor, hakimiyeti milliye anlam kazanıyor. Yasama, yürütme ve yargı hiçbir baskı olmadan, hiçbir etki altında kalmadan, korkusuzca görevlerini yerine getiriyor."
EMEKLİ ORGENERAL BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMASI
Son dönemde yargıya intikal eden konular hakkında görüş bildirme, açıklama ve yorum yapma gibi bir yetki ve lüksü olmadığını ifade eden Erdoğan, isim vermeden Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasına da değindi. Erdoğan, "Yargı tarafından kesinleşmiş hüküm ortaya konmadan, kimseye suçlu muamelesi yapılmamalıdır. Aynı zamanda yargılananlar masum, yargılayanlar suçlu gibi siyasi yorumlar da yapılmamalıdır. Yargıyı etki altına alacak söylemlerden, yargının itibarını zedeleyecek suçlamalardan herkes imtina etmelidir. Ortada bir kısım iddialar, ciddi suçlamalar bulunuyor. Bunların tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını beklemek hepimizin hakkıdır. Nitekim bir kısım davalarda ortaya konan iddialar, doğrudan demokratik rejimi, siyasi iktidarı alaşağı etmek gibi çok ciddi ve mutlaka açıklığa kavuşturulması gereken iddialardır. AK Parti'yi karalamaya yönelik girişimleri konu alan iddialar da demokrasimiz adına kesinlikle aydınlığa kavuşturulmalıdır. Biz gerek hükümet olarak, gerek AK Parti olarak yargıya saygılı bir şekilde gelişmeleri izliyor ve adaletin ivedelikle tecelli etmesini bekliyoruz."
DEMİRTAŞ’A SERT TEPKİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Genelkurmay Başkanı'na yönelik sözlerine sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Sen onbaşıları tanımıyor olabilirsin; ama git silahlı efendilerine sor, onlar sana onbaşıların kahramanlığını çok güzel anlatırlar. Çünkü o onbaşılar bizim canımız, ciğerimiz, onlar bizim yavrularımız, kardeşlerimiz. Değil TSK'de onbaşı olmak, sana uşaklığını yaptığın terör örgütünde 10 tane koyun bile emanet etmezler" dedi.
ULUDERE OLAYI
Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında Uludere olayı üzerinden BDP ve CHP''ye yüklendi. Uludere'de yaşanan acı hadisenin herkes için acı bir imtihan ve bir turnusol kağıdı olduğunu ifade eden Erdoğan, kimlerin samimiyetle gözyaşı döktüğü, kimlerin de timsah gözyaşı döktüğünün bu acı hadisede ortaya çıktığını söyledi. Başbakan Erdoğan, "Nasıl zevkten dört köşe olduklarını televizyonlarda izlediniz, gazetelerde resimlerini gördünüz. Fakat Uludere'ye gittiklerinde bir başka görüntü, orada farklı bir görüntü. Kimlerin yüreğinde acı hissettiği, kimlerin de fırsatçılık içinde rant sağlamaya giriştiği bu acı hadiseyle bir kez daha ortaya çıkıştır. Bu ülkede kardeşliği yüceltmeye, pekiştirmeye, güçlendirmeye çaba harcamak yerine, nifak, fitne, husumet tohumları ekmek isteyenler bu hadiseyle daha belirgin hale gelmiştir. Daha da önemlisi, Uludere hadisesi sonrasında anamuhalefet partisi CHP ile muhalefet partisi BDP'nin nasıl birbirinin mütemmim cüzü oldukları da açığa çıkmıştır" dedi.
"BDP, CHP'NİN TEK PARTİSİ CEBERRUT, BASKICI TAVRINI TAKLİT EDİYOR"
BDP'nin Uludere olayını bu ülkenin halkları arasında bir husumete dönüştürmek için bilinçli bir şekilde çalışırken, CHP'nin de BDP'nin ve terör örgütünün değirmenine su taşıdığını belirten Erdoğan, "Şunu lütfen unutmayın; BDP, Doğu ve Güneydoğu'nun CHP'sidir. BDP, CHP'nin izinde yürüyen, CHP'ye kendisine örnek alan, CHP'nin o tek partili dönemdeki baskıcı, ceberut tavrını birebir taklit eden bir partidir. CHP kendi ikbalİ için, şahsi ihtirasları için bu millete nasıl ağır bedeller ödettiyse, BDP de benimDoğulu Güneydoğulu kardeşlerime işte aynı bedeli ödetmeye çalışıyor. Tıpkı CHP gibi BDP'nin de özgürlüklere, çok sesliliğe, demokrasiye tahammülü yok. Tıpkı CHP gibi BDP'nin de milletin değerlerine, kültürüne, inançlarına saygısı ve tahammülü yok" diye konuştu.
"MASUM KÜRT EVLATLARININ KANI"
Başbakan Erdoğan, son günlerde BDP eş başkanları ve milletvekilleri tarafından yapılan 'densiz ve dengesiz açıklamaların' BDP'nin çözüme, demokrasiye ve demokratikleşmeye ne kadar uzak olduğunun apaçık ispatı olduğunu kaydetti. Erdoğan, "BDP'nin beslendiği tek kaynak var; o da masum Kürt kardeşlerimin yavrularının kanıdır. Masum Kürt evlatlarının kanı durursa, BDP de çok iyi biliyor ki üzerinde yükseldiği istismar zemini yok olur. BDP, kanın durmaması, gözyaşının durmaması, ölümlerin sona ermemesi içinher türlü tahrik ve provokasyonu evreye sokuyor" diye konuştu.
"TANISAN NE YAZAR, TANIMASAN NE YAZAR"
BDP'lilerin arkalarındaki terör örgütünden icazet almadan özgürce konuşamayacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Terör örgütü bunlara izin vermediği için bunlar kendi görüşlerini kendi hür iradelerini ortaya koyamazlar. Görüşleri, fikirleri olmayanlar da işte bunların yaptığı gibi sadece hakaretten sadece küfürden medet umarlar. Kabili hitap olmayanlara söz söylemek israftır. Çıkmış BDP Genel Başkanı 'Bez seni tanımıyoruz'. Allah aşkına tanısan ne yazar tanımasan ne yazar. Bizi millet tanıyor millet. Bize milletimizin hayır duası, takdiri, teşekkürü ziyadesiyle yeter. Sen bırak bizi, aynaya bak; kendini tanıyamazsın. Çünkü aynaya bakarsan kanını emdiğiniz gençleri görürsün. Onurlu bir siyasi mücadele değil, terörün stepnesi, terörün yedeği olmuş kan lekesi içindeki yüzünü görürsün. Ülkenin yüzde 50 oy alarak seçilen iktidarını söylemek, iktidarın meşruiyeti olmadığını söylemek, demokrasiyi kabullenmemektir, milli iradeye saygısızlıktır, daha da ötesi şuursuzluktur."
DEMİRTAŞ'A AĞIR 'ONBAŞI' YANITI
Uludere hadisesini devlet terörü gibi, devletin vatandaşını katletmesi gibi lanse etmenin büyük bir hezeyan olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e yönelik 'onbaşı' sözlerine yanıt verdi. Erdoğan, şöyle konuştu:"Bu ülkeye, bu millete, bu topraklara küfretmek amacıyla Genelkurmay Başkanımızı hedef almak, ona güya hakaret etmek de açık söylüyorum densizliktir. Değil general, onbaşı bile olmak bu toprakların tamamında bir gurur, bir şeref vesilesidir. Sen onbaşıları tanımıyor olabilirsin; ama git silahlı efendilerine sor, onlar sana onbaşıların kahramanlığını çok güzel anlatırlar. Çünkü o onbaşılar bizim canımız, ciğerimiz, onlar bizim yavrularımız, kardeşlerimiz. Değil TSK'de onbaşı olmak, sana uşaklığını yaptığın terör örgütünde 10 tane koyun bile emanet etmezler. Önce haddinizi bileceksiniz."
"APO, BDP'LİLERE 'ŞARLATAN, SATILIK' DİYOR"
BDP'nin İmralı'daki terörist başını önder olarak gördüğünü, hatta Apo'ya peygamber dediklerini belirten Erdoğan, "Apo'nun da bunlar hakkında uygun gördüğü sıfatlar, geçtiğimiz günlerde basına yansıdı; bir daha hatırlatayım. Ne diyor BDP'liler için, şarlatan, şovmen, satılık, saf, zırtapoz diyor Bunları biz delmiyoruz, liderleri diyor. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" dedi.
Kürt kökenli vatandaşların kendi ayakları üzerinde duramayan kanlı terör örgütünün gölgesinde vesayetinde siyaset yapan partiyle arasına mesafe koyacağına inandığını belirten Başbakan Erdoğan, BDP ne bölgesine, ne bölge insanına ne de kendi seçmenine yönelik çözüm ve çözüm önerisi getiremediğini söyledi. Erdoğan, "Bizim çözüm önerimizi sabote etmenin, önünde engel teşkil etmenin ötesine geçemediler. Tahrik siyasetinden, vesayet mantığındaki siyasetten kendilerini kurtarıp, kendi hür iradeleriyle ortayabir şey koyamadılar. Kandil'deki terörist başı bir şey söylüyor, bunlar Ankara'dan papağan gibi tekrar ediyor" dedi.
YARGIYA, ZANA ÇAĞRISI
Dün Leyla Zana'nın 'silah güvencemizdir' açıklamasını da tepki gösteren Erdoğan, "Yargıya haber veriyorum, duyuruda bulunuyorum. Siz demek ki milletvekili elbisesini bunu için, bu ifadeleri kullanmak için giydiniz, öyle mi? 'Güvencemiz silahtır' diyor. O zaman bu çatının altına niye geldin? Burası demokratik parlamenter bir sistem, silahlı bir parlamenter sistem yok. O zaman buraya niye geldin, o zaman sen de dağa çıksaydın. Kimi 'devleti tanımayız diyor', kimi AK Parti'yi düşman ilan ediyor. Bunların tarzı kıyamet siyaseti. Yani ölüm, kan, terör, isyan, başkaldırı, meydan okuma, gemileri yakmak, kendisini uçurumdan atmak. Kendisine faydası olmayan bir partinin millete ne faydası olabilir, soruyorum.
Demokrasiyle AK Parti'nin sağladığı özgürlük ortamından yararlanıp, bize devletin kurumlarına aslan kesilenler, kanlı suç örgütü karşısında kuzu kesiliyor, boyunlarını yere eğiyor.Eğer cesaretin varsa, o cesareti bize değil, dağdaki kanlı örgüte göster."
BDP'lilerin 'Ankara'da demokrat, ,Diyarbakır'da faşist' olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Özerklikten bahsediyorlar ya sen önce bir kendin özerk ol. Sen önce terör örgütünden özerkliğini ilan et. Senin terör örgütü nezdinde özgürlüğün, iraden yok. Neyin özerkliğini savunuyorsun. Tek parti döneminin CHP'si neyse bugünün BDP'si tıpkısının aynısı odur. Üzüm üzüme baka baka kararır. Ama bugün Doğu ve Güneydoğu'da tek parti yok; tüm Türkiye'de olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu'da da birinci parti AK Parti. Biz Kürt kökenli kardeşimizi bu baskıcı ceberut, faşizan zihniyete teslim etmeyeceğiz. Hizmet siyaseti ile, demokrasi ile yatırımlarla farkımızı net ortaya koyacağız. Onlar çözümsüzlüğe zorladıkça biz sabırla, sağduyuyla çözümü zorlayacağız" dedi.
IRAK’TAKİ GELİŞMELER
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'taki gelişmelerle ilgili olarak, "Irak'ta gerilimi tırmandıranlar, mezhep temelli ayrışmayı körükleyenler, Irak'ta bir mezhep çatışmasına zemin hazırlayanlar ister Sünni, ister Şii olsunlar gelecekte her zaman Yezid sıfatıyla anılmaya mahkum olacaklardır" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında dış politika ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yakın coğrafyasında, 2012 yılının ilk haftasında da herkese üzüntü veren acı hadiseler yaşandığını belirterek, "Suriye'de gerek bizzat Esat yönetimi ile gerek tahrikler yoluyla şiddetin tırmandırıldığını, toplu katliamların yaşandığını müşahede ediyoruz" dedi.
Hafta içi yapılan bir intihar saldırısında, 25 Suriye vatandaşının daha hayatını kaybettiğini hatırlatan Erdoğan, Suriye'de olayların başlamasından bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 6 bini aştığını yineledi.
IRAK’TAKİ GERİLİM
Irak'ta da gerilimin yeniden hat safhaya çıktığını, siyasi krizin, kitlesel ölümleri de beraberinde getirerek, sokağa yansıdığını belirten Erdoğan, 2003'ten bugüne kadar yüz binlerce ıraklının hayatını kaybettiğini söyledi. Erdoğan, son bir hafta içinde de Irak'ın çeşitli yerlerinde gerçekleşen saldırılarda yüzden fazla Iraklı'nın hayatını kaybettiğini belirtti. Irak'ta mezhep temelli bir çatışma sürecinin başlatılmasını amaçlayan son derece kanlı provokasyonların yapıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, "Ne yazık ki siyasi irade, bu kanlı çatışmaların önünü kesecek adımlar atmak yerine, gerilimi tırmandıracak, etnik ve mezhebi ayrımcılığı körükleyecek bir tutum izlemeye devam ediyor. Düşünün ki kendi koalisyonu içerisinde olan ortaklarının, kendi hükümetinin içerisinde yer alan bakanlarının evlerini, tanklarla, zırhlı araçlara kuşatan bir anlayışla biz olumlu bir gelişmeyi bekleyemeyiz. Bunu da gerçekten barış istiyor, gerçekten Irak'ın aydınlık geleceğini hazırlıyor diye değerlendiremeyiz" dedi.
Nijerya'nın başkenti Abuja ve diğer kentlerde yapılan saldırılarda da, bir gün içinde 39 kişinin hayatını kaybettiğini belirten Erdoğan, "Tüm bu kanlı saldırıları, şiddetle kınadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi.
Masum insanlara, kadınlara, çocuklara, ekmek kavgası içindeki yoksullara, camisinde, kilisesinde ibadet eden savunmasızlara saldırmanın, hiçbir şekilde meşrulaştırılamayacağını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"İbadet edenlere, namazdan çıkanlara, ekmek parası kazanmak için kuyrukta iş bekleyenlere saldıranlar, bırakınız İslam'dan nasibini almayı, insanlıktan bile nasibini almış olamazlar. Irak'ta, Nasiriye'de, Kerbela'ya dua için giden insanlara saldırmak, kadın, erkek, çoluk, çocuk 44 kişiyi öldürmek, 70'den fazla kişiyi yaralamak, İslamla, Müslümanlıkla, insanlıkla nasıl bağdaşabilir, nasıl yan yana gelebilir? Böyle bir saldırıyı yapanlar çıkıp da 'ben Müslümanım' nasıl diyebilir? Hz. Peygamber'in amcasının oğlu, Allah'ın Arslanı Hz. Ali bu topraklarda şehit edildi; yetmedi mi? Hz. Peygamber'in torunu, Hz. Hüseyin ve ailesi bu topraklarda şehit edildi; yetmedi mi? Moğol saldırılarıyla Dicle nehri günlerce kan ve mürekkep aktı, dünyanın en mamur şehirlerinden Basra, Bağdat harap edildi; yetmedi mi? Bugün Irak'ta, Suriye'de, kendi kardeşine kast edenler, kendi kardeşlerini katledenler nasıl bir fitnenin, aymazlığın, gafletin ve sapkınlığın içinde olduklarını görmüyorlar mı göremiyorlar mı?"
"YEZİD SIFATIYLA ANILACAKLAR"
Irak yönetiminin, çok büyük ve tarihi bir mesuliyetin altında olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Irak'ta gerilimi tırmandıranlar, mezhep temelli ayrışmayı körükleyenler, Irak'ta bir mezhep çatışmasına zemin hazırlayanlar ister Sünni, ister Şii olsunlar gelecekte her zaman Yezid sıfatıyla anılmaya mahkum olacaklardır" dedi. Irak'ta mezhep temelli ayrışmayı, çatışmayı körükleyen ülkelerin dökülen her damla kandan mesul olacaklarını kaydeden Erdoğan, o ülkelerin, tıpkı Kerbela'daki katiller gibi tarih boyunca bu lekeyi alınlarında taşıyacaklarını dile getirdi. Şimdi Irak'ta yeni bir bölünme, kırılma ve çatışmaların sadece Irak'ta değil, tüm İslam coğrafyasında hayal kırıklığına neden olacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Irak'taki tüm tarafları bir kez daha aklıselime, sağduyuya davet ediyorum. Iraklı tüm kardeşlerimizin, mezhepleri, etnik kökenler ne olursa olsun, akla, vicdana, kalplerine kulak vermeye çağırıyorum. Irak yönetimini, Irak'taki dini liderleri, kanat önderlerini, Irak üzerinde nüfuz kurmaya çalışan ülkeleri de aynı şekilde sağduyulu ve sorumlu davranmaya davet ediyorum. Irak'ta görmek istemediğimiz tek şey; yeni bir kardeş kavgasıdır. Bunun olmaması, Irak'ta fitnenin galip gelmemesi için Türkiye olarak, girişimlerimizi sürdürmeye, Irak'ta barış ve istikrarın sağlanması için samimi şekilde gayret sarf etmeye devam edeceğiz" dedi.
"CEZAYİR KONUSUNDA POLEMİĞİ GEREKSİZ GÖRÜYORUM"
Fransa Ulusal Meclisi'nin, Fransa'nın soykırımlarla özdeş tarihini bir kenara bırakıp, Türkiye'deki 1915 olaylarını istismar etmesi karşısında Ruanda ve Cezayir'deki soykırımı anlattıklarını hatırlatan Erdoğan, Cezayir Başbakanı Ahmet Uyahya'nın ise, bundan rahatsızlığını dile getirdiğini söyledi. Erdoğan, "Kardeş Cezayir halkı, bizim ne demek istediğimizi gayet iyi anladı, anlıyor. Ana muhalefet lideri de gereken cevdrten Erdoğan, "Tüm bu kanlabı anında verdi. Diğer muhalefet ve koalisyonda bulunanlar da gerekli değerlendirmeyi, cevabı verdiler" dedi.
Yönetimlerin öncelikli görevinin, halkının hissiyatını yansıtmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu noktada polemiği tamamen gereksiz gördüğünü söyledi. Erdoğan, "Kardeş Cezayir halkına, Türkiye'nin en kalbi selamlarını, dostluk, kardeşlik ve dayanışma mesajlarını iletiyorum" diye konuştu.
"TERÖR MAĞDURLARINA ÖDEMEYİ EN KISA ZAMANDA YAPCAĞIZ"
Uludere olayı ile ilgili şu anda Uludere ve Diyarbakır savcılıkları, Genelkurmay Başkanlığı ve Şırnak Valiliği olmak üzere 3 koldan inceleme yürütüldüğünü anlatan Erdoğan, hayatını kaybeden vatandaşların yakınlarına tazminat ödenmesi için çalışmaların belli bir noktaya geldiğini bildirdi. Erdoğan, "Bunu da en kısa sürede kamuoyuyla paylaşacağız. O bölgede terörden doğan zararları olan, başvuruda bulunan vatandaşlarımızın dosyalarını öne aldık, bu dosyaları inceleyip, hak sahiplerine de ödemelerini en kısa zamanda yapacağız. Mağdur köylerin ve köylülerin sosyo ekonomik durumlarını iyileştirme yönünde çalışmalar başlatıldı, kendi mecrasında ilerliyor" dedi.
GÜLYAZI'YA GÜMRÜK NOKTASI
Gülyazı Köyü'ne bir gümrük noktası açılması konusunu geçen hafta Bakanlar Kurulu'nda görüştüklerini bildiren Erdoğan, "Yeni bir gümrük noktası açılması için incelemeler de devam ediyor. Gülyazı'nın yanında da iki ayrı gümrük noktasını açarak, buradaki geçişleri yasal noktaya çekmenin gayreti içindeyiz" dedi.

 
Arınç Gazeteciler Günü’nü kutladı
 
Tarihi hatırlatma
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Şahin karavanayı paylaştı
Sarıkamış Şehitlerini anma etkinliklerine katılmak üzere Kars'a gelen ...
‘Kahraman bir milletin evladıyız’
Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan Sarıkamış Şehitleri ...
İlker Başbuğ tutuklandı
"İnternet Andıcı" soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen eski Genelkurmay ...
 
EKK Teşviki değerlendirdi
Erzurum’u yakından ilgilendiren "Yeni Yatırım Teşvik Sistemi" dün toplanan ...
Kutlu Doğum Haftası teması belirlendi
Diyanet İşleri Başkanlığı, “Kutlu Doğum Haftası” münasebetiyle bu yılki ...
Gürcistan'a kimlikli geçişe yoğun ilgi
Türkiye'den Gürcistan'a nüfus cüzdanı ile geçişler başlayınca sınır geçişlerinde patlama oldu.
 
‘Türkiye’nin geleceği parlak’
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dünyanın içinde bulunduğu sürecin, 2012'nin ...
Bu millet asil ve aziz bir millettir’
Fransa'nın, Cezayir'de yaptığı soykırımın hesabını henüz vermediğini de ...
Umre kayıtları başlıyor
2012 Umre kayıtları 2 Ocak Pazartesi günü başlıyor. Altı kategoride belirlenen ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri