Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Reel Kesim Güven Endeksi azaldı
Reel Kesim Güven Endeksi azaldı
Gazze'de can kaybı 45 bin 361'e yükseldi
Gazze'de can kaybı 45 bin 361'e yükseldi
Sıfır atık hareketi 7 yaşında
Sıfır atık hareketi 7 yaşında
Erdoğan: ‘Marifet iltifata tabidir’
Erdoğan: ‘Marifet iltifata tabidir’
'İnşallah 2025 bir önceki seneden daha iyi olacak'
'İnşallah 2025 bir önceki seneden daha iyi olacak'
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
17 Haziran 2012 Pazar - 06:47

Gülen Hocaefendi çağrıyı değerlendirdi

ABD’de bulunan Fethullah Gülen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye’ye Dön’ çağrısına verdiği cevapta bir süre daha Türkiye’ye dönmeyeceğini söyledi.

Gülen Hocaefendi  çağrıyı değerlendirdi

ABD’de bulunan Fethullah Gülen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye’ye Dön’ çağrısına verdiği cevapta bir süre daha Türkiye’ye dönmeyeceğini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’daki Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nın kapanış töreninde ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’e yurda dön çağrısı yaparak, “Biz gurbette olup şu vatan topraklarının hasreti içerisinde olanları aramızda görmek istiyoruz” sözlerine Fethullah Gülen’den cevap geldi. Fethullah Gülen, bir süre daha ABD’de kalacağını söyleyerek, “Ülkemde olan o şeylere zarar vermemek için burada kalacak, yaşayacağım” dedi.

ÇAĞRIYI DEĞERLENDİRDİ

Erdoğan’ın çağrısını değerlendiren Gülen, “O, kendine yakışanı yaptı. Fakat o ilk değil; sayın Cumhurbaşkanı da, o da, açıktan açığa dedikleri de oldu, bir vasıta ile bana söyledikleri de oldu. Ricâl-i devletten daha başkaları da kendilerine yakışan o civanmertliği sergilediler; bugüne kadar ben defaatle duydum, o arkadaşlardan yanıma gelenler de aynı şeyleri teklif ettiler; “Artık Türkiye’ye gelme zamanı değil mi?” dediler. Şimdi, onlar bununla kendilerine düşen, kendilerine yakışanı yapıyorlar. Ben de -ben demek de çok çirkin bir şey- ben de kanaat-i âcizânemce bana yakışanı yapmam lazım. Şimdi onlar davet ederler, gel derler, normaldir. Millet de, onlar davet etmeleri lazım geliyor gibi onlara bakabilirler. Ve nitekim zannediyorum orada alkışın ritmi, dozu biraz yükselince de herhalde, öyle bir talep imajı aldı sayın Başbakan ve ondan da “anlıyorum” dedi, yani oradaki anlayışını da ortaya koydu. Halk da öyle diyebilir; onlar çağırdığı zaman, çağırmasalar ben gidemem, Türkiye emin, böyle güvenli bir yer değil, dolayısıyla başıma gâile açarım, dert açarım başıma (diye gitmiyorum zannediliyor olabilir.)” diye konuştu.

ÖLÜM TEHDİTLERİ ALDIM

Arz edeceğim şeyler böyle yakışıksız şeyler olabilir de ben hiçbir zaman böyle başıma dert açacağım mülahazası yaşamadım. 27 Mayıs gördüm, tekdir gördüm, hatta ölümle tehdit edildim. Karşıma çıkan bir emniyet amiri, merdivenlerin başında, eğer dur demeseydi, o dramatik filmlerde olduğu gibi, merdiven boşluğundan aşağıya atacaktı beni. Dur deyince durdu orada. Sonra da beni kovdu oradan. Ne arıyorsun burada, Caminin imamı yani, askere gitmemiştim daha o gün. 12 Mart ondan sonra geldi. Üç sene mahkeme sürdü, ben üç sene mahkûmiyet aldım. Bir sene de sürgün aldım. Ve aylarca içeride kaldım. Ama buna seve seve gittim, hiç şikâyet etmedim. Şikâyet ettimse, siz de bilirsiniz. 12 Eylül’de bir şaki gibi 6 sene kaçtım sadece. İçeriye girenler dediler ki “gireni iflah etmiyorlar.” Askeriyeden ayrılma rahmetlik Cahid Efendi “Aman Hocam” dedi. İçeriye girdi çıktı. Kader başta beni teslime götürmeyen bir yol irae etti (gösterdi) bana. Ben de o yolda yürüdüm. Teslim olmayı düşünmedim. Sû-i niyetliymiş insanlar, kötü şeyler düşünüyormuş. Daha önce çok kötü şeyler düşündükleri gibi bunda da çok kötü şeyler düşünüyorlarmış.

1997’DE TEDAVİYE GELDİM

Daha sonra 28 Şubat, 27 Nisan meseleleri oldu. O dönemde de tehditler oldu, hatta ben yine Amerika’daydım 1997’de. Devletin başındaki insan bir yerde önemli bir değişiklik olunca bana telefon etti “gel” dedi, “durum değişti, burası emniyet ve güven içinde” dedi. Gittim. Yine hastane için Mayo kliniğe geldim ben, o zaman tedaviye geldim yani. Belki stent taktırmaya geldim o zaman. İşte o gelişimde kaldı öylece. Aslında şahsım adına endişe duymadım ben. Dünyaya beni bağlayacak hiçbir şeyim yok. Bunları dersem biraz iddia gibi olur. Bir dikili taşım olmadı. Evlad u iyalim olmadı. Çoluğum çocuğum olmadı. İleriye matuf bir hesabım olmadı. Bunları, mensubu olduğum, gönlümü verdiğim, gaye-i hayal yaptığım davama, düşünceme hep aykırı saydım. Burada utanarak bir şeyi arz edeceğim size: Ben size utanarak bir şey arz edeceğim; askerliğim esnasında annem babam amcamı araya koyarak ve bütün büyüklerim başımda, bana “hayatını değiştir” dediler; çok cazib bir teklif sunduklarında arkasında yürüdüğüm amcama “Ben sizin dininizden şüphe ediyorum” dedim. “Din böyle künde üstüne künde giderken, ben boynumu ona kaptırmışım, bir de ayağıma böyle pranga vurursanız, sırtım yere gelir benim” dedim, “Ben öyle şeyleri hiç düşünmüyorum.” Çok sevdiğim Yaşar Hoca, İzmir’e geldiğim zaman da boynuma sarıldı Kestanepazarı’nın avlusunda, “Yahu Hoca” dedi, “Falan…” dedi. “Hocam, dedim, ben hiçbir zaman aklımdan geçirmedim, ben sadece kendimi bu işe vakfettim. Başka şeyi düşünmeyi kendime haram sayıyorum.” Objektif değil, herkes için değil, ben zayıf bir insanım, iki şeyi birden taşıyamam diye, tek şeyi omuzumda taşıyayım diye… Boynuma sarıldı “Sen beni dinlemezsen kim beni dinler? ” dedi. Öyle mahzun bıraktım onu. Dünya adına hiçbir sevdam olmadı, hiçbir şeye bağlanmadım. Çok cazip şeyler ayağımın ucuna kadar geldiği halde, “Bu da benim olsun” falan demedim, düşünmedim. Tek nam-ı celil-i Muhammedi dört bir yanda şehbal açsın istedim ben. Ama o mevzuda denecekleri doğru diyemedim, söylenecekleri söyleyemedim. Nefsimi karıştırdım. Sesimi ayarlayamadım. Sizin sorunuza geleyim: Ben şahsım adına hiç endişe duymadım, hatta “44 yaşındayken belki beni asarlar” diyordum, “44’te asmadıklarına göre 55, o da 11’in katı..” dedim, “Belki o zaman asarlar!” 66 oldu, “Belki o zaman asarlar” dedim, asmadılar. Ben hep o hülyalarla yaşadım. Rabbim buna şahit. Ancak, eğer sizin bir gaye-i hayaliniz varsa, bir mefkûreniz varsa; o da o Türkiye’de yeni yeni problemlerin olmaması, bir kısım huzursuzlukların olmaması, bir kısım huzursuzlukların çıkmaması, bir kısım kazanımların -hafizanallah- kaybedilmemesi için yüzde bir ihtimalle oraya gitmeniz bu hususlara zarar verecekse, işte ben o endişeyle, şahsım adına değil de o endişe ile gitmek istemem. O endişemi de izale edebilecek bir tablo görürsem.. o zaman fakirin bileceği şey. Fakirin bileceği şey.. “Benim bileceğim şey” demek yine benlik kokuyor, “Benim bileceğim şey” demeyeceğim, fakirin bileceği şey.

BİR SÜRE DAHA TÜRKİYE’YE DÖNMEYECEĞİM

Gittiğimde oraya, birileri, işin rövanşı peşinde koşan birileri, bazı müesseselere zarar vermek suretiyle, idareyi zor durumda -yüzde bir ihtimalle- bırakacaklarsa şayet, Türkiye’deki olumlu şeylerde bir duraklama olacaksa şayet, ben bir müddet daha ömrüm vefa ederse burada kalmayı; ülkeme, milletime, ülkemde olan o şeylere zarar vermemek için dau’s-sıla deyip sıla sevdasıyla, kahve içtiğim kahveleri bile böyle hatırlayarak ve sonra ondan kaçarak, burnumun kemikleri sızladığı anda ondan uzaklaşarak, burada kalacak, yaşayacağım...

TÜRKİYE’DE ÖLME VE GÖMÜLME ARZUSU

Bütün bu endişeler zail olduğu zaman, oturur, kendi arkadaşlarımla, kader birliği yaptığım arkadaşlarımla meseleyi detaylı görüşürüm, ondan sonra…Ben de arzu ediyorum. Burada öldüğüm zaman bile buraya gömülmeyi istemiyorum, kendi ülkeme, kendi toprağıma gömülmeyi arzu ediyorum. Gelirken biraz, burada ölürüm kalırım diye arkadaşlara demiştim, “Paranızla bir yer alın, bize ait olsun, Türk milletine ait olsun, oraya gömersiniz” demiştim; fakat sonradan vazgeçtim; daü’s-sıla duygusu öyle düşünmeme fırsat vermedi. Kendi ülkemde ölmeyi ve mübarek annemin ayaklarının dibine gömülmeyi arzu ederim. Bunu da benim vasiyetim sayın!.. Ama yaptığım şeylerde, düşüncelerimde, planlarımda, gayretlerimde, milletime, ülkeme zerre kadar zarar gelmesine razı olamam. Yüzde bir ihtimalle de olsa razı olamam ona. O talep eden arkadaşlarımız, devlet büyüklerimiz kusura bakmasınlar!.. Talep etmeleri onların civanmertlikleri, ama benim bu mevzuda düşünmem de, onlara karşı, onların yaptığı şeylere karşı saygımın gereği…

 
Erdoğan, Gülen davetini değerlendirdi
 
E-80'de eylem sona erdi
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Fethin sonuçları doğru algılanmalı’
Bayburt Üniversitesi’ne konuk olan Celal Bayar Üniversitesi Tarih Bölümü ...
Garaudy vefat etti
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Paris'te vefat eden dünyaca ünlü ...
DDK, Özal raporu açıklandı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün talimatı üzerine 8. Cumhurbaşkanı Turgut ...
 
Camiler, çocuklarla şenlenecek
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen yaz Kur’an kursları, 18 ...
Aşık Şenlik'e vefa
Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz “Dünden Yarına ...
1123 yıllık şeref
İdil Volga Tatarlarının ataları olarak kabul edilen Bulgar Türklerinin ...
 
‘Türkçemizi perişan ediyoruz’
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Bir taraftan dünyaya Türkçe'yi öğretmeye çalışırken, ...
‘Karakoç adı hafızalarımızdan silinmeyecek’
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Kıymetli şair ve yazar, değerli ...
Başbakan’dan Karakoç’a vefa
Ünlü Türk Şairi Karakoç'un Taceddin Dergahı'na defnedilmesi yönündeki ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri