Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Tefecilik operasyonu: 2 tutuklama
Tefecilik operasyonu: 2 tutuklama
 ATAUNİV ve KAÜ şüheda için seferber oldu
 ATAUNİV ve KAÜ şüheda için seferber oldu
Sarıkamış Şehitleri anma programı belli oldu
Sarıkamış Şehitleri anma programı belli oldu
İran sınırında 5 kilometrelik tır kuyruğu
İran sınırında 5 kilometrelik tır kuyruğu
Badminton Süper Liginde Doğu Anadolu damgası
Badminton Süper Liginde Doğu Anadolu damgası
HABERLER>TÜRKİYE
28 Kasım 2015 Cumartesi - 02:50

‘Terör örgütlerinin hepsi kötüdür’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, France 24 Televizyon kanalına bir mülakat verdi. Canlı olarak yayınlanan mülakatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemdeki gelişmeler ile ilgili açıklamalarda bulundu.

‘Terör örgütlerinin hepsi kötüdür’

France 24 Televizyon kanalına bir mülakat veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya’ya ait savaş uçağının hava sahamızı ihlali sonrası düşürülmesine değinerek, “Bunu bir savaş sebebi olarak saymak mümkün değil. Bu tüm ulusların uluslararası camiada angajman kurallarının otomatik işlemesinin neticesidir. Böyle bir şeyin olmasını asla arzu etmezdik, ama maalesef bu böyle bir konuma gelmiş bulundu” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, France 24 Televizyon kanalına bir mülakat verdi. Canlı olarak yayınlanan mülakatta Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemdeki gelişmeler ile ilgili açıklamalarda bulundu.

“ANGAJMAN KURALLARININ GEREĞİ YAPILDI”

Mülakatta Türkiye’nin hava sahasının ihlali sonrası Rus uçağının düşürülmesinin, Türkiye ile Rusya arasında bir savaş ihtimalini gündeme getirip getirmeyeceği yönündeki soruya karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin hava sahasını ihlal eden ve aidiyeti belli olmayan bir uçağın 5 dakika içinde 10 kez uyarılmasına rağmen ihlali gerçekleştirmeye devam ettiğini, bunun üzerine Türk F-16 uçakları tarafından vurulduğunu hatırlattı ve şu cevabı verdi: “Bunu bir savaş sebebi olarak saymak mümkün değil. Bu tüm ulusların uluslararası camiada angajman kurallarının otomatik işlemesinin neticesidir. Bundan önce 3-4 Ekim tarihlerinde benzer olaylar yaşandı. Bu benzer olaylar yaşandığında biz buna karşı çok daha farklı bir tavır takındık. Kendilerini telefonla aradım, Dışişleri Bakanımız aynı şekilde aradı: ‘Bakın bu olanlar doğru şeyler değil; yani bu konuda angajman kurallarını bir gün Silahlı Kuvvetleri’nin mensupları da işletiverir ve burada sıkıntıya düşeriz.’ Bundan daha önce Karadeniz’de benzer bir şey oldu ve o zaman da yine hava sahası ihlali 15 dakika sürdü. Burada da yine maalesef bunları konuştuk. Fakat bizim bu telefon görüşmelerimize rağmen G-20’de başa baş bu konuyu ele aldık, konuştuk; ‘Bunu yapmayın, bu bizim için yarın bir başka sıkıntı nedeni olabilir. Çünkü pilot bir yerde görevini yapacak.’ Angajman kuralı nedir bunu bildiği için otomatik olarak bu angajman kuralını işlettiği zaman, çünkü bunun için yeni bir emre gerek de yok. Bunun gereği nedir? Benim görevim bu, ülkemizin sınırlarını ihlal eden olduğu zaman ona karşı hemen görevini ifa etmesidir.”

“BİZ GERİLİM İSTEMİYORUZ”

Türkiye’nin Suriye ile sınırının 911 kilometre olduğunu hatırlatan ve hava sahasının ne denli büyük olduğunun düşünülmesini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ihlali gerçekleştiren ve aidiyeti belli olmayan uçağın rejimin uçağı da olabileceğini hatırlattı ve devamında, “Biz gerilim istemiyoruz, zira bizim Rusya’yla şu anda üst düzeyli istişari konseyimiz var, bizim ekonomik ilişkilerimiz gayet ileri bir konumda. Böyle bir konumda olan ülkeyle biz böyle bir şeyin içerisine girebilir miyiz? Böyle bir şeyin olmasını asla arzu etmezdik, ama maalesef bu böyle bir konuma gelmiş bulundu” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer gelen uçağın bir Rus uçağı olduğunu bilseydiniz Türkiye'nin cevabı farklı mı olurdu? Eğer bir Rus uçağı bir kez daha Türk hava sahasını ihlal ederse yine indirilir mi?” sorusu üzerine şu açıklamaları yaptı: “Bir Rus uçağı olduğu belli olmuş olsaydı belki uyarıların türü farklı olabilirdi. Bu uyarılar çok daha farklı bir zeminde ulaştırılarak, farklı yerler devreye sokulmak suretiyle bu hava sahası ihlalinin önü kesilebilirdi. Ama bu konuda hassasiyetin devam etmesinde fayda var. Yani bu tür ihlallerin olmaması gerekir. Aynı şeyi Rusya için düşünelim. Herhangi bir ülke Rusya'nın hava sahasını ihlal ettiği zaman, 'Hoşgeldin' der mi? Demez. Uyarılarını yapar. Uyarılara uyulduğu takdirde ne ala, uyulmadığı takdirde onlar da gereğini yapar. Çünkü bunlar egemenlik hakkı meselesidir. Yani hiçbir ülke hiçbir ülkenin egemenlik haklarını ne karada, ne denizde, ne havada ihlal edemez, bu konuda dikkatli olmaya mecburuz.”

 “RUS YETKİLİLERE GEREKLİ TEKNİK BİLGİLERİ VERDİK”

Mülakatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; Rusya Federasyonu Başkanı Putin’in ‘Sırtımızdan hançerlendik’ şeklindeki ifadesi, Rus yetkililerinin Türkiye’ye karşı ekonomik yaptırımlar uygulanacağını söylemesi, Moskova’daki Türk Büyükelçiliği’ne karşı şiddet eylemleri yapılması hatırlatılarak, “Siz bu sözlere ve bu eylemlere cevap verecek misiniz?  Putin’in talep ettiği gibi özür dilemeye hazır mısınız?’ diye soruldu. Putin’in henüz kendisine dönmediğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cevabında şunları kaydetti: “Biz askerî ataşelerine, büyükelçilerine, dışişlerine çağırmak suretiyle, gerekli olan bilgileri, teknik bilgileri A'dan Z'ye vermiş bulunuyoruz. Böyle bir talep söz konusu değil. Bir defa böyle bir talepten önce bu olayı konuşmamız lazım. Bu olay niçin böyle oldu, neden böyle oldu, nasıl oldu? Ben olaydan bir müddet sonra kendilerini aradım ama o andan bu ana kadar henüz bize bir dönüş söz konusu değil. Bir dönüş söz konusu olmadığına göre burada tabii neyin nasıl söyleneceği ayrı bir tartışma, müzakere konusudur. Kaldı ki olaya tabii buradan girmek, o da ayrı bir yanlıştır. Eğer biz suçlu arama noktasına gideceksek ayrı bir konudur. Ayrı bir müzakere konusudur.”

“MÜTTEFİKLERİMİZİN  KONUYLA İLGİLİ BİLGİLERİ DE BİZİM BİLGİLERİMİZLE ÖRTÜŞÜYOR”

Türkiye'nin elinde olayla ilgili bilgiler ve deliller olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu deliller, belgeler ortada olduktan sonra, bunlara rağmen Rusya ne düşünüyor? Ben bunu görmek isterim. Benim radar üssümdeki tespitler var. Acaba bu radar tespitleri Sayın Putin'de var mı? Veya onun ilgili birimlerinde var mı? Bütün bu 5 dakika içindeki 10 uyarı ile ilgili konuşmalar var. Ve bunları biz şu anda televizyonlarımızdan yayınlıyoruz. Onların bunları bilmesi duyması lazım. Bu konuyla ilgili olarak bütün bunlardan sonra, ‘Söylenenler yalandır’ ifadelerini kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü ben radar merkezlerinden bana gelen bilgiye bakarım ve radar üssündeki bütün dinlemelere ve bütün uyarılara bakarım. Şu anda da müttefiklerimizin bu konuyla ilgili bilgileri bizim bilgilerimizle örtüşüyor, başta NATO olmak üzere.”

Olaydan sonra Putin'in “Üzgünüz” demesi ve elini uzatması halinde Türkiye'nin hala Rusya ile iş birliğine devam edip etmeyeceği sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Rusya'yla iş birliği halinde olduğunu, olayı bir gerilim sebebi olarak görmediklerini ifade ederek, “Tabii ki tokalaşmamız lazım, tabii ki yolumuza yine beraber devam etmemiz lazım. Birilerini tatmin etmenin gayreti içerisinde olmaya gerek yok” dedi.

“BÜYÜKELÇİLİKLER BİZİM GÜVENCEMİZ ALTINDADIR”

Moskova’da Türk Büyükelçiliği’nin taşlanması olayına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benzer şeyler benim ülkemde de olabilir ama ben, benim ülkemde buna asla müsaade etmem ve anında güvenlik güçlerimi oraya gönderirim. Orada, o yakın mahalde, böyle bir eylemi yapmalarına müsaade etmem” dedi ve şunları ekledi:  “Büyükelçilikler bizim güvencemiz altındadır, onları korumakla mükellefiz. Eğer onları korumuyorsak bu da uluslararası bir diplomasi hatasıdır. Polis orada bu adımlar atılırken, orada camlar çerçeveler indirilirken, orada onu bir seyirci gibi, tribünden izlerse orada bir farklılık var demektir. Bundan da üzgünüz. Bunu da ayrıca söylemek isterim. Böyle bir olayın olduğu dönemde biz soğukkanlılığımızı korumakla mükellefiz ve bu soğukkanlılığımızı da devam ettireceğiz.”

DAEŞ’TEN PETROL ALIMI İDDİALARI

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye'yi DAEŞ’ten kaçak petrol alıp satmakla suçlamasına ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan dolayı çok üzgünüm. Onu açıkça söyleyeyim. Bir defa, bu ifadeyi kullananlar öncelikle bunu ispat etmeye mecburdur. Eğer bunu ispat edemezse bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı çok büyük bir saygısızlıktır. Bunu yapanlar müfteridir. İftira atıyorlar. Bir defa bizim birinci derecede petrol ve doğal gaz alımı yaptığımız ülke Rusya’dır. Bunu kendileri biliyor. İkinci derecede biz İran’dan doğal gaz ve petrol alırız. Üçüncü derecede Azerbaycan, dördüncü sırada Kuzey Irak, beşinci sırada Cezayir ve Katar'dan doğal gaz ve LNG alımı yapıyoruz” cevabını verdi.  Rusya'dan bazı firmaların DAEŞ'le ortak olarak Suriye rejimine petrol satışı yaptığıyla ilgili ABD Hazine Bakanlığı'nın açıklamasına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bunu Rusya yetkililerin söylememesi gerekirdi. Bizim asla terör örgütleriyle böyle bir alım satımımız yoktur. Bunu ispat etmeleri gerekir. İspat ettikleri an Tayyip Erdoğan böyle bir görevin başında bulunmaz. Ama bu iftirayı atanlar, acaba o yerlerini bırakabilirler mi? Biz namusumuzla yaşıyoruz. Namusumuzla yaşamaya da devam edeceğiz. Bakın ben size sadece şunu söyleyeyim. Biz 2014’te 79 milyon litre kaçak petrol yakaladık. Bu kaçak petroller yakalandığı zaman gümrük ticaret bunları alır imha eder.”

“RUSYA DAEŞ İLE MÜCADELE ETMİYOR”

“Sizce Suriye'de öncelikle DAEŞ’le mi savaşmak lazım, Esed sorunu daha sonra mı çözülmeli?” şeklindeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların her ikisi de beraber yürüyen süreçler. Şu anda Rusya, Suriye’de rejimle beraber hareket ediyor. Her türlü desteği veriyor. İran, her türlü desteği veriyor. Fakat DAEŞ’e karşı şu anda mücadele veriyorlar mı vermiyorlar mı; bu önemli. Bakın çok açık, net söylüyorum: Vermiyorlar. Şu anda özellikle Rusya’nın mücadeleyi verdiği yer Lazkiye ve kuzeyidir” ifadelerine yer verdi. Suriye rejiminin Bayırbucak Türkmenlerinin olduğu bölgeyi sürekli olarak ateş altında tuttuğunu ve son 1,5 ay içerisinde oradaki 300 ılımlı muhalifin öldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bütün bunlar gözümüzün önünde olurken DAEŞ tamamıyla doğu bölgesindedir. Cerablus ve daha doğusudur. Dolayısıyla oralarda şu ana kadar DAEŞ’le herhangi bir mücadele yok. DAEŞ’le mücadeleyi kim sürdürüyor? Koalisyon güçleri sürdürüyor. Koalisyon güçleri şu anda o bölgede havadan, karadan ılımlı muhaliflerle, Özgür Suriye Ordusu'yla bunu sürdürüyor ve DAEŞ’e karşı oralarda ciddi neticeler de almış durumdalar. Fakat burada maalesef biz Rusya’nın böyle bir mücadelesini şu ana kadar tespit edebilmiş değiliz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorulan bir soru üzerine Türkiye’nin aşırı gruplarla mücadelesine ilişkin açıklamalarda da bulundu. Aşırı uçların Türkiye içinde çeşitli operasyonlarla yakalanıp tutuklandığını, yurt dışına gönderilmesi gerekenler varsa gönderdiğini, yargıya havale edilmesi gerekenlerin yargıya teslim edildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu süreçler çok kararlı bir şekilde, taviz vermeksizin devam ediyor. Çünkü bu, bizim terörle mücadeledeki 35 yıllık tecrübemizin de gereğidir. Biz PKK terörüyle mücadele eden bir ülkeyiz. Öbür tarafta güneyimizde, Suriye’nin kuzeyinde PYD’yle bir mücadele söz konusu, ondan sonra YPG’yle bir mücadele söz konusu. Bir El-Kaide meselesi söz konusu zaten bu DAEŞ denilen örgüt biliyorsunuz El-Kaide’nin içinden çıkmış bir örgüt. 2005’ten bu yana onlarla olan bu mücadele kararlı bir şekilde devam ediyor” açıklamasında bulundu.

“TERÖR ÖRGÜTLERİNİN HEPSİ KÖTÜDÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan mülakatta, Batı ülkelerinin ve ABD’nin PYD’ye silah vermesinin Türkiye'yi rahatsız edip etmediği yönündeki soru üzerine ise şunları kaydetti: “Onu ta baştan beri zaten değerli dostum Obama’yla hep konuştum. 'Bu verdiğiniz silahlar terör örgütüne gidiyor' Anladılar bizi. 'Bu PYD’ye verdiğiniz silahlar terör örgütüne gidiyor çünkü PYD bir terör örgütüdür. Bu silahların bir kısmı PKK’ya gidiyor ama uçaklar havadan bunları attığın zaman, bunların bir kısmı da kimin eline geçiyor? DAEŞ’in eline geçiyor, YPG’nin eline geçiyor' Bize söylenen şey şu: 'Ama YPG, PYD, DAEŞ’e karşı savaşıyor' deniliyor. Ben de kendilerine diyorum ki, 'Bakın eğer bir terör örgütünün bir başka terör örgütüne karşı savaşması onun iyi olduğunu ifade ediyorsa o zaman ben size bir başkasını örnek vereceğim. El Nusra da DAEŞ’e karşı savaşıyor. El Nusra için iyi diyebilir misiniz?' 'Hayır' diyorlar. 'O zaman terör örgütlerinin hepsi kötüdür. Bizim için bunlar da kötüdür. Dolayısıyla bunların hepsi bizim için bir tehdit unsurudur. Bu tehdit unsuruna karşı bizim hep birlikte mücadele etmemiz gerekir' diyorum.”

SURİYE’NİN KUZEYİNDE TERÖRDEN ARINDIRILMIŞ BÖLGE OLUŞTURULMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir soru üzerine Türkiye’nin öteden beri savunduğu Suriye’nin kuzeyinde ‘Terörden arındırılmış bir bölge’ oluşturulması konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Konuyu ABD Başkanı Obama ve AB temsilcileri ile de görüştüğünü anlatan ve bu bölgenin özelliklerine ilişkin detaylı açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Terörden arındırılmış bölge’ teklifine bazı ülkelerin kuşkuyla yaklaştığının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti: “Terörden arındırılmış güvenli bir bölge diyorum. Şimdi oraya kuşkuyla bakarsanız, Türkiye olarak ben ne yapacağım? Ben nereye kadar gelen mültecileri alacağım? Şu anda 2,5 milyon mülteci var. Bu nereye kadar devam edecek? Biz 2,5 milyona çözüm ararken, kapımızı açıyoruz ama Avrupa şu anda 200 bin için telaşa düşüyor, 300 bin için telaşa düşüyor. O daha büyük bir alan. Mali imkânları bize göre çok daha fazla. Onlar bu telaşın içerisinde. Peki o zaman Türkiye olarak biz ne yapacağız? Külfet paylaşımıysa gelin bunu beraber yapalım. Böyle bir bölgeyi Suriye’de buna tahsis edelim. Hatta bu 5 bin değil daha fazla da olabilir. Hepsi zaten kendi vatanlarına dönmek de istiyor. Böyle bir imkânı onlara hazırladığımız zaman zaten hem terör örgütüne karşı, çok daha farklı bir tavır onlar da koyacaktır. Ondan sonra onlar oraya yerleşecektir. Bunu sağladığımız anda inanıyorum ki Avrupa bu tür bir mülteci akınından kurtulacaktır. Biz de bundan kurtulacağız.”

“ÜLKELER ARASINDAKİ İSTİHBARAT PAYLAŞIMINDA EKSİKLİKLER VAR”

Paris’teki terör saldırılarını gerçekleştirenlerin bazılarının, sığınmacıların kullandığı yolları kullandığı hatırlatılarak, sığınmacıların Avrupa için güvenlik riski oluşturup oluşturmadığının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim yılda aldığımız 39 milyon turist içerisinde samimi olarak turist olan da var ama bu turistlerin içerisinde kötü niyetlerle gelenler de olabilir. Dünyanın her yerinde bunu görmemiz lazım. Burada bir şeyi de ayırt etmemiz gerekiyor. Mülteci kimdir, terörist kimdir? Bu önemli” diye konuştu.

 

Bu noktada mülteci ile terörist ayrımının iyi yapılması gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ayrımın ülkeler tarafından kapılarda sınırlardaki kontrollerde gerçekleşmesi gerektiğini belirtti ve bu noktada istihbarat paylaşımına dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı. “Burada istihbarat paylaşımının dünyada çok iyi yapılması lazım. İstihbarat paylaşımı ne yazık ki sağlıklı yapılmıyor. Burada diyelim ki şu anda Türkiye-Fransa arasında veya Yunanistan-Türkiye arasında, İtalya-Türkiye arasında veya o ülkelerin kendi aralarında bütün bu istihbarat paylaşımını çok daha güçlendirmemiz lazım. Ben şunu anlıyorum: Demek ki istihbarat paylaşımında eksikliğimiz var, ülkelerin istihbaratları birbiriyle sağlıklı çalışmıyor. Ya burada bilgi kaçırıyorlar veyahut da aldıkları bilgiye güvenmiyorlar. Güvenmedikleri için de bu tür ne yazık ki kaçamaklar olabiliyor. Eğer bilginin kaynağına sağlıklı erişebilirsek neticeyi almamız da kolay olur diye düşünüyorum. Bu olaylar bize biraz da bunu öğretiyor, temenni ederim ki bu yanlışlara bundan sonra düşmeyiz.”

 
ABİGEM’den oyun etkinliği
 
Aşkale Belediyespor bu değil…!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Dimdik ayaktayız’
Bu coğrafyada nice zaferler, yenilgiler yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı ...
‘Milletten niye çekiniyoruz?
Yeni anayasa kapsamında başkanlık sisteminin konuşulmasından, kimsenin ...
İşte 64'üncü Hükümet Programı
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda ...
 
‘İnsanlığın Merhamet Sözleşmesi’ne ihtiyacı var’
Görmez, ‘Bugün, bütün insanlığın bir merhamet sözleşmesine ihtiyacı var. ...
‘O hendekler kapatılacak’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, terörle mücadeleye ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan: ‘İslam, barış dinidir’
Cumhurbaşkanı, “Barış dini İslam’ı kendi kirli emelleri için araç olarak ...
 
"Allah Bu Milletin Bahtını Açık Etsin"
Davutoğlu, ‘Allah bizi milletimizden, milletimizi bizden ayrı düşürmesin. ...
Davutoğlu: 'Göz yummayız'
Başbakan Davutoğlu, "Bayır Bucak bölgesinde tek bir DAEŞ unsuru yoktur, ...
Suriye’deki teröre bilimsel teşhis
Eğilmez, Suriye’de uyuşturucu lortlarıyla Beşar Esed’in askerleri arasında ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri