‘İnanç birliğimiz, inanç kardeşliğimiz var’

AHMET TOPAL-SİNAN USLU (İHA) - Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP, MHP ve BDP'nin terör sorununun çözümünde hükümete destek vermediklerini belirterek, PKK'nın Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapan bir örgüt olduğunu söyledi. Erdoğan, terör sorununu çözeceklerini de belirterek, "Bizim kardeşliğimiz bir kavmiyet kardeşliği değildir, bir ırkçılık kardeşliği değildir. Biz biliyoruz ki yaradılıştan gelen bizim her şeyin ötesinde bu ülkede bir inanç birliğimiz, inanç kardeşliğimiz var" dedi. ERDOĞAN İL BAŞKANLARINA SESLENDİ Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Sözlerine Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak başlayan Başbakan Erdoğan, yarın Mardin'de olacaklarını belirtti. Dün Emine Erdoğan ve beraberindeki heyetin Uludere'ye gittiklerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, Uludere'deki köylülere misafirperverliklerinden dolayı teşekkür etti. AK Parti olarak terör meselesini çözmek için uzun süredir büyük bir kararlılıkla çalıştıklarını kaydeden Erdoğan, partilerinin kuruluş programlarında doğu ve güneydoğu ile ilgili neler yapmak istediklerinin yer aldığını, bunun sonradan gündeme gelmiş bir konu olmadığını dile getirdi. 2010 yılında Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi adı altında terör konusunu çözmek adı altında yeni bir süreç başlattıklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bu süreç iki defa milletimizden onay aldı. Herhalde bunun onayını ana muhalefet partisinden almayacağız, milletten alacağız" dedi. Erdoğan, "Şunu burada açık açık ifade etmek istiyorum; biz bize verilen desteği heba etmek niyetinde asla değiliz. Biz, bize olan güvenci, inancı boşa çıkarmak niyetinde asla değiliz. Milletimize hayal kırıklığı yaşatmaktan bugüne kadar özenle kaçındık. Allah'ın izniyle bundan sonra da kaçınacak ve milletimize hayal kırıklığı yaşatmayacağız" diye konuştu. TERÖRÜN ULUSLAR ARASI BOYUTU Başbakan Erdoğan, terör meselesinin çok karışık bir mesele olduğuna, uluslararası boyutlarının olduğuna dikkat çekerek, "Göründüğünden çok daha karmaşık bir meseledir" dedi. Terörün birilerine ciddi yarar sağladığından dolayı kollandığını, kaçakçılık, esrar, eroin kaçakçılığı gibi her türlü illegal yöntemin PKK'nın içinde mevcut oluduna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Karşımızda sadece eli silahlı bir terör örgütü yok. Karşımızda aynı zamanda Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapan bir örgüt var. Karşımızda uyuşturucu trafiğini yöneten, uluslararası karteller tarafından taşeron olarak kullanılan bir örgüt var. Karşımızda ülke içindeki bir takım çeteler tarafından kullanılmış, ülke içindeki bazı karanlık odaklara taşeronluk yapan bir örgüt var. Türkiye üzerinde emelleri olanların, siyaset üzerinde planları olanların adeta kiraladıkları, ihale verdikleri, büyütüp besledikleri bir örgüt var" şeklinde konuştu. "MHP VE CHP TERÖR SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİNİ İSTEMİYOR" Başbakan Erdoğan, terör meselesinin çözümünde CHP ve MHP'nin hükümete destek vermediğini de söyleyerek, "Çok açık söylüyorum, MHP bu süreçte bize destek vermedi. Neden? Yahu siz şehit cenazelerinden rahatsız değil misiniz? Siz ay yıldızlı bayrağa sarılmış şehit tabutlarının gelmesinden rahatsız değil misiniz? Bu ülkenin kaynaklarını tüketen, huzurunu bozan bu meselede destek vermeyeceksiniz de hangi konuda destek vereceksiniz?" dedi. CHP'yi de bu konuda kendilerine destek vermemekle suçlayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Aynı şekilde CHP en başından itibaren bu meselenin çözümü için attığımız adımların her zaman karşısında oldu. Aynı şekilde BDP, istismar alanı ortadan kalkacağı için, beslendiği bataklık kurutulacağı için bu meselenin çözümünün tam karşısında oldu. Çözümü sabote edecek söylemler içine girdi. O kadar ki, yan yana gelmeleri tahayyül dahi edilemeyen bu üç parti 12 Eylül'de de, 12 Haziran'da da tüm ilkelerini çiğneyerek ortak hareket ettiler. Elazığ'da AK Parti'nin seçim kazanmasından korkan BDP'lilerin MHP'yi destekleme gayretleri biliyorsunuz basına yansıdı. Aynı şekilde Hakkari'de AK Parti mitingini tehdit yoluyla sabote eden BDP ve terör örgütü, Türk bayrağı olmaksızın CHP mitingine tam destek verdi. Seçim sonucuna baktığınız zaman CHP'nin kaçıncı sırada olduğunu göreceksiniz. Bu desteğe rağmen ikinci sıraya giremediler, üçüncü sıraya giremediler." Başbakan Erdoğan, terör meselesini bedeli ne olursa olsun çözeceklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Biz Allah'ın izniyle, milletimizin hayır ve dualarıyla bu meseleyi çözeceğiz. Son nefesimize kadar da bu uğurda mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mesele her şeyden önce bir insani meseledir. Bu mesele her türlü çıkarın, her türlü planın, projenin üzerinde bir kardeşlik meselesidir. 1071'den bu yana yaklaşık bin yıldır, hatta çok daha eski tarihlerden bu yana biz birçok badireyi birlikte atlattık. Dayanışmayla, kenetlenmeyle, birlik ve beraberlikle biz bu topraklarda kardeşlik hukukunu yücelttik. Kim hangi hesabı yaparsa yapsın bizim bu kardeşliğimizi zedeleyemez. Çünkü bizim kardeşliğimiz bir kavmiyet kardeşliği değildir, bir ırkçılık kardeşliği değildir. Biz biliyoruz ki, yaradılıştan gelen bizim her şeyin ötesinde bu ülkede bir inanç birliğimiz, inanç kardeşliğimiz var. Kim hangi çıkarın peşinde koşarsa koşsun, bizim dayanışmamızı bozamaz, aramıza nifak sokamaz. Çünkü biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik." BİZE ÖMÜR BİÇENLER, CÜRETKAR OLDUKLARI KADAR BÜYÜK BİR KÜSTAHLIK İÇİNDEDİRLER. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, medyada çıkan 2 yıl ömrü kaldığı iddialarına sert cevap verdi. Erdoğan, "Allah'ın takdir ettiği ömrü hiçbiriniz ne bir an geri, ne bir an ileri götüremezsiniz. Söylentilere kanıp bize ömür biçenler cüretkar oldukları kadar büyük bir küstahlık içindedirler. Bu söylentileri manşetlerine taşıyanlarla, bu mihrakların taşeronluğunu yapanlar da aynı şekilde büyük bir küstahlığın içindedir" dedi. Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, dün eşi Emine Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın ziyaret ettiği Uludere'ye değindi. Erdoğan, Uludere'de yaşanan olayla ilgili olarak, "Uludere'deki acı, gönül gözüyle bakanlarla gözünü hırs bürüyenleri çok net birbirinden ayırmıştır" dedi. Uludere'deki olayın yaşanmasının ardından BDP ve CHP'nin kol kola girerek cenaze evlerini ziyaret ettiklerini ve o cenaze evlerini birer çıkar malzemesine döndürdüklerini ifadeeden Başbakan Erdoğan, "Uludere'yle ilgili basın toplantısı yapan BDP milletvekillerinin kameralar önünde pervasızca kahkaha atmaları bunların ne denli vicdanlı olduğunu, ne denli gerçekten ruhsuz, taş kalpli, iki yüzlü olduklarını belli etmişlerdir" dedi. "Biz kadere inanmış bir partiyiz" diyen Başbakan Erdoğan, yarın bu konuda eleştirilebileceğini belirterek, "Biz millete hizmet yolunda elini, yüreğini, bedenini taşın altına koymuş bir kadroyuz. Bu canın sahibi Allah'tır. Emanetini geri alacak olan da sadece ve sadece Allah'tır. Biz tehditlere boyun eğmedik, boyun eğmeyiz. Bize ömür biçecek olan da sadece ve sadece Allah'tır. Biz Allah'ın şu hükmüne yürekten inandık ve inanıyoruz; ecel geldiğinde ne bir saat ileri alınır ne de bir saat geri" diye konuştu. BAŞBAKAN "2 YILLIK ÖMRÜ KALDIĞI" İDDİALARINA CEVAP VERDİ Başbakan Erdoğan, dün Taraf Gazetesi'nin manşetine taşıdığı ve doktorların Başbakan'a 2 yıl ömür biçtiği şeklindeki iddialara da cevap verdi. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Söylentilere kanıp bize ömür biçenler cüretkar oldukları kadar büyük bir küstahlık içindedirler. Bu söylentileri manşetlerine taşıyanlarla, bu mihrakların taşeronluğunu yapanlar da aynı şekilde büyük bir küstahlığın içindedir. Bazı kafelerde, bazı restoranlarda biliyorsunuz müzik kutuları vardır. Anlatırlar, biz de şöyle geçmişte anlatılanları hep dinleriz. İçine bir lira atarsınız, istediğiniz şarkıyı seçersiniz ve size o şarkıyı çalar. Halk müziği, özgün müzik, arabesk vesaire. Neyi seçerseniz bir lira karşılığı onu dinlersiniz. İşte şuanda tıpkı o bir lirayla çalışan müzik kutuları gibi manşet atan, köşe yazısı yayınlayan var." Başbakan Erdoğan ayrıca, "Bu manşetleri atanlar şunu iyi bilsinler. Allah'ın takdir ettiği ömrü hiçbiriniz ne bir an geri ne bir an ileri götüremezsiniz. Plan ona aittir ve o plan işlemektedir, işleyecektir" diye konuştu. "SAMİMİYETİMİZİ GÖRÜN" Kürt kökenli annelere de seslenen Başbakan Erdoğan, "Lütfen samimiyetimizi, gayretlerimizi görün. Nasıl engellenmek istendiğimizi görün. Birileri sizin çocuklarınızın kanı, sizin gözyaşınız üzerinden rant devşiriyor. Bunu lütfen görün" dedi. "Biz sizin 13-14-15 yaşındaki çocuklarınızın yerin 150 metre derinliğindeki mağaralarda nasıl yetiştirildiğini biliyoruz" diyen Erdoğan, "Anneler olarak çocuklarınızın bu hale getirilmesinden memnun musunuz? Öyleyse el ele vereceğiz ve bu oyunu bozacağız" şeklinde konuştu. Doğu ve Güneydoğu'ya havaalanı yapmak istediklerinde BDP'nin bunun karşısına dikildiğini kaydeden Erdoğan, "Bu milleti seven, benim Kürt kardeşimi seven bunlar mı? Ama siz halinizden memnunsanız o zaman söyleyecek bir şeyim yok. Biz yine görevimizi ısrarla yapmaya, onlara rağmen yapmaya devam edeceğiz. Çünkü 780 bin kilometrekare ile bu topraklar Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarıdır. Bunları yapacağız" dedi. "GAZETECİ OLDUĞU İDDİA EDİLEN 105 KİŞİLİK İSİM LİSTESİNDE 6 KİŞİ HAYALİ VE İÇLERİNDE SADECE 6 TANESİNİN SARI BASIN KARTI VAR" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun '105 gazetecinin tutuklu olduğu' şeklindeki açıklamalarına cevap verdi. Erdoğan, 105 kişilik listede 6 kişinin hayali olduğunu ve içlerinde sadece 6 kişinin sarı basın kartı olduğunu belirterek, "105 kişilik listedekiler, PKK üyelerine bilerek ve isteyerek yardım etmek, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın almak, taşımak ve bulundurmak, bir kişinin kaçırılarak örgüt evine götürülmesi eylemine katılmak, terör örgütü eylemi sırasında tabanca ve sahte polis kimliği kullanmak, örgüt adına para toplamak, polis aracına silahlı saldırıda bulunmak, terör örgütüne üye toplamak suçlarından tutuklu ve hükümlü" dedi. Başbakan Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Konuşmasının büyük bir bölümünde CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na yüklenen Başbakan Erdoğan, Türkiye'deki bir sendikanın hem yurtdışında hem de yurtiçinde çok büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere ana muhalefet partisinin de bu kara kampanyaya sarıldığını ve bu kampanyada görev aldığını belirten Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun yurt dışında sık sık Türkiye'de 100'den fazla gazetecinin tutuklu olduğunu söylediğini belirtti. "Bir ara öyle ileri gitti ki, İsrail'de tutuklu gazeteci olmadığını, Türkiye'de 100'den fazla gazetecinin tutuklu olduğu şeklinde bir gafın ya da gafletin altına imza attı" diyen Başbakan Erdoğan, "Daha geçtiğimiz hafta, Ramallah'ta iki Filistin televizyonunun kapatıldığını da kendisine bu vesileyle hatırlatmış olalım" dedi. Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu için, "Türkiye bugüne kadar çok siyasetçi gördü, fakat kendi ülkesini başka ülkelere şikayet eden, sempati toplamak amacıyla başka ülkelere yağcılık yapan bu kadar acziyet içerisinde bir siyasetçi görmedi" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, daha sonra ise tutuklu gazetecilerle ilgili paylaşacağı bilgeleri CHP'lilerin iyi dinlemesini ve böylece başlarında nasıl bir genel başkan olduğunu iyi bilmeleri gerektiğini kaydetti. Erdoğan, tutuklu gazetecilerle ilgili şunları söyledi: "Bir sendika ve tutuklu gazetecilerle ilgili bir platform Türkiye'de 105 gazetecinin tutuklu ve hükümlü olduğunu iddia ediyor. Ve bir liste yayınladılar. Ben bu listedeki isimleri tek tek Adalet Bakanıma, basın müşavirime söyledim 'şu isimleri tek tek çıkarın' dedim. Araştırdık. Bu gazeteci olduğu iddia edilen 105 kişilik isim listesindeki 25 kişi hükümlü, 70 kişi tutuklu ve yargılanması devam ediyor. Bu listedeki 6 kişinin cezaevlerinde kaydı yok. Yani hayali isimler. Yine bu listedeki 4 kişi de tahliye edilmiş. Bu 105 kişilik listedeki isimlerden sadece 6 tanesinin sarı basın kartı var. Burada kimler var, muhasebeciler var, kimler var mühendisler, mizanpajcılar, ofis elemanları, gazete dağıtıcıları, gazete çalışanları. Bunlar gazeteci gibi gösteriliyor. Bu listedeki 69 kişi PKK Kongragel-KCK örgütüyle ilişkilendiriliyor. 7 kişi DHKPC ile ilişkilendiriliyor. 4 kişi DHKPC ile, 11 kişi Devrimci Karargah Evleri'yle, 4 kişi MLKP örgütüyle ilişkilendiriliyor. Bu 105 kişilik listede son dönemde darbeye hazırlık iddiasıyla tutuklu yargılanan iki gazete yok. Onların isimleri listeye alınmamış. Geliyorum, hüküm ve iddialara; PKK üyelerine bilerek ve isteyerek yardım etmek, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın almak, taşımak ve bulundurmak, bir kişinin kaçırılarak örgüt evine götürülmesi eylemine katılmak, terör örgütü eylemi sırasında tabanca ve sahte polis kimliği kullanmak, örgüt adına para toplamak, polis aracına silahlı saldırıda bulunmak, terör örgütüne üye toplamak. Dikkat edin değerli arkadaşlarım. CHPGenel Başkanı işte bu iddialara, bu ilişkilendirmelere, bu gerçeklere rağmen bu isimler üzerinden kendi ülkesini karalayan bir genel başkandır. Bu nasıl bir anlayış ya." "BU CHP NEREYE GİDİYOR?" Başbakan Erdoğan, kısa bir süre önce Gazetecileri Koruma Komitesi'nin gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklu ve hükümlü sayısını 8 kişi olarak açıkladığını belirterek, demokrasinin beşiği olarak adlandırılan İngiltere'de ise son 2 hafta içerisinde rüşvet iddiasıyla 10 gazetecinin tutuklandığını kaydetti. "Ama ben İngiltere'de muhalefet partilerinin gazeteciler tutuklandı diye ülkelerini sağda-solda ülke ülke dolaşarak şikayet ettiklerini duymadım" diyen Erdoğan, Türkiye'nin böylesi bir kara propagandayıhak etmediğini söyledi. CHP tabanına da seslenen Erdoğan "Yönetiminize şunu sorun; 'Bu CHP nereye gidiyor?' Veya 'Bu CHP nereye götürülmek isteniyor?' Bunu sorun" dedi. Tutuklu gazetecilerle ilgili listeyi Kılıçdaroğlu'nun istemesi üzerine kendisine gönderebileceklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Ve çıksın CHP seçmeni o listeyi savunsun. Bakalım orda ne diyecek? Çıksın, polise silahlı saldırıda bulunmaktan yargılanan o isimleri gazeteci diye savunsun. Sen tutuklu gazeteci yok diyerek adeta İsrail'in kirli çamaşırlarını yıkayacaksın, ardından da çıkıp terör iddiasıyla yargılanan, gazeteci olmayan kişilerden dolayı ülkeyi dünyaya şikayet edeceksin. Bu acziyettir, gaflettir, hatta delalettir" şeklinde konuştu. "PUSULASINI KAYBETMİŞ GENEL BAŞKAN" Başbakan Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanı olduğu sürece işlerinin rahat olacağını söyleyerek, "Pusulasını kaybetmiş bir genel başkan, CHP'nin başında olduğu sürece biz Allah'ın izniyle çok rahat yürümeye devam ederiz" dedi. Başbakan Erdoğan, CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un TBMM'de yaptığı 12 saatlik konuşmayı da değerlendirdi. "Meclis'te Milli Eğitim Komisyonu'nda 12 saat konuşmuş olmakla övünüyorlar. İşte CHP bu" diyen Erdoğan, "12 saat konuştun da Allah aşkına ne dedin, ne söyledin bunu söyle. Bırakın 12 saati, CHP 9 yıldır muhalefette konuşuyor. Sadece bizim iktidarımız döneminde. 79 bin saattir konuşuyor. Peki Allah aşkına bugüne kadar ne dedi, ne söyledi? Onlar konuşacak, biz yapacağız" şeklinde konuştu.